Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Her şeyi kabul etmeye hazır olan insanların yoludur bu. Nedense çoğunluk kendini korumak adına, kendiyle dış dünya arasına yüzlerce kapı, oda ve bölme inşa etmiştir. Ne kadar egolu ve bencil gözükseler de, aslında kendi kendilerini sistemin dışına atmış durumdalar. O kadar az insana açıklardır ki, bu haliyle! ozisyon dünyana ndine ve nde onu üşünce durum şanslarını, fırsatlarla buluşma ihtimallerini düşürür. Bu şekilde az insandan ve az mekândan çok şey beklerler, onlara daha çok bağımlı olurlar. Sorsan kimsenin vakti yok. Gerçek ten mi? Yoksa yaptığın şeyleri bu kadar abartan sen olmayasın? Yaptıkların dışındaki her şeyi bu kadar küçük görmek egoyla alakalı olmasın? Fayda göremediğin her şeyden bu kadar hızlı kaçmak niye? İnsan neden sadece çıkarı olduklarına karşı bu kadar açık? Cevap belli: güven. Evet, güven önemli. Biliyorum çok fazla deneyimle güvenmemeyi öğreniyoruz. Ama üstesinden gelmeli, daha açık ilişkiler yaşamalıyız. Kapıları kapatmadan; yüreğimizi, kalbimizi açıp iletişim kurmalıyız. Sevincin, neşenin nereden geldiği belli olmaz. Bazen yeni tanıdığımız birinin mimiklerinde, bir kelamında gizlidir. Hep aynı insanlarla neşeli olamayız. Onların yanında, sık sık değişen konulara ihtiyaç duyarız. Bize zarar verecek insanlar olacaktır. İçgörü kazanmak, sezgilerimizi güçlendirmek önemlidir. Güzel bir söz vardır; sevinç karanlıkta yeşermez, gün ışığında ve başkasının tesadüf etmesinde yeşerir. Açık bir yürekle, açık bir ilişkiyle, samimiyetle, güvenle tanışın, dinleyin, izin verin, gözlemleyin. Neyin nereye saklandığını bilemeyiz.
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.