Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“İntiharın Psikolojisi” adlı bir kitap almalıyım. Bununla ilgili bir bölüm bulacağımı sanmıyorum. Bütün kitapları okumadan biliyorsun. Öyleyim. Selim bana tanıklık eder bunda. Bilmem ne fakültesine gidiyorum; bu konuyla ilgili dersleri izliyorum. Sonra, dersin yarısında, arka kapıdan çıkıyorum ve imtihanda kopya çekiyorum: bütün dersler pekiyi, Selimoloji’den sıfır. Hayır olmadı. Aynı fakültenin filan-falan kürsüsüne başvuruyorum: Selim konusunda doktora yapabilir miyim? Evet. Yalnız yabancı dil imtihanı vereceksiniz. Olmadı. Peki, neden öldü öyleyse? Bana cevap verin ya da bırakın çalışayım. Hayır, ölmedi. Bir köşeye gizlendi; oradan beni seyrediyor ve alay ediyor benimle. Sayın profesör: bu arkadaşı getirdim, muayene etmeniz için. Kendisi intihar etti de; bakın nesi var? Edindiğim bilgiler de burada işte. Hiçbir şeyi yok. Aspirin alsın geçer. Bu nedenlerle intihar etmez bir insan. Fakat... Benim için kapı kapı dolaşmak yetkisini sana kim verdi Turgut? Ruhsatsız çalışıyorum Selim. Onun için de bir sonuca varamıyorum. Beni de sorguya çekselerdi Selim için ne derdim acaba? Ne anlatabilirdim? Elini hırsla direksiyona vurdu. Ölseydim de bu günleri görmeseydim! Selim bir şey söyle, nasıl bir şaka olduğunu anlat bana bunun. Bat dünya bat. Ya da aklımı başımdan alın da Olric’le birlikte mısır satalım cami avlularında. Geceleri yatalım taşlar üstünde, Selim’in şarkılarını başımıza yastık yaparak. Sonra birden, Rockefeller’in kızı geliyor, on yüz bin liraya satın alıyor şarkıları; “pop music” yapıyorlar. Biz yastıksız kalıyoruz. Ya da ben keman çalıyorum -nasıl oluyorsa- Olric de yirmi beş kuruşa satıyor şarkıları tek tek. Bir yandan da söylüyor. Yahu bu Olric de nereden çıktı? Bir kısmını camilerde satıyoruz, bir kısmını kiliselerde. Kazandığımız parayla gidiyoruz bir kitapçıya: bana “Bütün Yönleriyle Selim ve İntiharı” adlı kitabı verir misiniz? Ciddi bir tavırla isteriz. Boş bulunup verirse, çözüldü demektir mesele. Boş bulunmazsa? Kimse boş bulunmuyor Selim. Sen de boş bulunmamışsın. Biz de boş bulunmayalım Olric. Kendimizi gülüç duruma düşürmeyelim bu düşüncelerle. Bizde daha çok hile var. Osmanlı’nın daima bir bildiği vardır. Kimsenin anlamadığı, kendinin bile farketmediği bir bildiği vardır. Günü geldi Osmanlı’nın. Bütün dünya... Otomobili ağaca bindiriyordu.
Sayfa 401
··
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.