Yirminci yüzyıl başlarının önemli musıki hocalarından olan Zekâi Dede'nin talebesi Muallim Kâzım Bey (1872-1938) şöyle naklediyor:
“1308'de (1890/91) Suzidil makamında bestelemeye çalıştığımız Na't-ı Mevlana’yı Zekai Dede'ye arzettiğimde beni...Behlül Efendi'nin yanına götürüp Na't ve Durağın tavrını bu zattan öğren diyerek elini öptürdü. ”
Zekâi Dede, anlaşılan, yeniyetme talebesinin bu beste denemelerini geleneksel Na't ve Durak üslûbuna uygun bulmamıştı. Gerçekten de, diğer bütün geleneksel Osmanlı/Türk musıkisi eserlerinin aksine usûlsüz bestelenen Na't ve Durakların çok özel bir biçimde bestelenmeleri ve okunmaları gerekiyor.