Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Bir ben var benden içeri
Psikanalist, psikiyatrist, psikoterapist yazar İrvin David Yalom, daha önce çeşitli varoluşsal sorunlar ile kendisine terapi için başvuran insanların kendisi üzerinde de etkileyici iz bırakan bir kaç kişinin terapi sürecinde yaşananları ve deneyimleri anlatıyor kaleme aldığı eserinde. Okurken hayatın tüm gerçeklerinin tokatını hissedeceksiniz yüzünüzde buna hazırlıklı olun. Şunu farkediyorsunuz ki, bir çoğumuz tüm gerçekleri halının altına süpürüyoruz, ve dönüp dolaşıp yine yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Ve bu noktada, eseri okuduktan sonra elimizde kalan en büyük deneyimlerden bir tanesi, tokat gibi yüzümüze vurulan bu acı gerçekleri, bir anlamda da kabul etmemiz gereken gerçekler olarak gösteriyor oluşu. Göstermenin de ötesinde bu bilinci aşılıyor oluşu diyelim. Eserin 161. Sayfasında gecen şu alıntı gibi , "Şu an yaşıyorum ve önemli olan bu. Hayat geçici. Her zaman, herkes için. Benim işim, ölene kadar yaşamak. Benim işim, bedenimle barışmak, onu her şeyiyle sevmek." Ben bu eserle bağlantılı sayılacak bir anektod paylaşmak istiyorum. Bende uzun yıllar boyunca bu varoluşsal sancılar içinde hep depresif bir hayat geçirdim. Hiç huzurum yoktu. Bu dönemlerde farkettim ki ben Allah'ın varlığına inanıyorum ama, bu sadece bir inançmış. İman Gazali'nin El munkiz mined dalal'da dediği gibi sadece taklitten ibaretmis. Ve yıllar yıllar sonra bu taklitten sıyrılıp Allah'ı aradım. Ve anladım ki Allah bana şah damarımdan bile daha yakınmış. Benim bütün varoluşsal sancılarım bu yakınlık ile ilgili olan sorunu bana bildiren bir hismiş. Tıpkı, düşünün ki dişinizde bir iltihap var ve belki tedavi olmasa sonu ölüme gidicek belki de fiziksel bir başka soruna. Ama o iltihabın orada olduğunu veya orada her hangi bir sorun olduğunu bildiren bir şey icimizde bir yerlerde. O acı, sancı duygusu ile o sorunun orada olduğunu bildiren bir şeyler. Aynısını uzun süre suzuz kaldığınızda kuruyan diliniz damağınızdan da bilirsiniz. Suyu isteyen asıl yer kuruyan dilimiz damağımız gibi gelir ama, bu kuruyan dilin damagin asıl görevi arabaya takılan alarm gibidir, asıl tehlikeden haber verir. Varoluşsal sancılarada benim bakış açım bu. Bize bir şeyleri itmeye çalışan bir araç. Hidayetin delalete giden sürecinde, bize bir sorun olduğu konusunda uyaran hissiyat, "Varoluşsal sancı." Ne demişti Yunus: "Beni bende demen, ben de değilim Bir ben vardır bende, benden içeru Beni benden alana ermez elim Kim kadem basa Sultandan içeru..." Herkese iyi okumalar..
Günübirlik Hayatlar
Günübirlik HayatlarIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20158,4bin okunma
·
342 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.