Varlık Yunus'un yalnızlığında gizlidir
Yokluk Sultan'ın çokluğunda
Nice tek başına kaldı Yunus
Nice tek kalmaktan korktu Sultan
Biri yalnızlığında özüne kavuştu
Öbürü çokluğunda kaybetti her şeyi
Birine özü yoldaş oldu
Öbürüne çokluk hebâ
Yalnızlık; tek başına kalmak değildir...
Ben varım duygusunun bir yanılsama olduğunu anladım çünkü varlığım ancak ve ancak O'nun varlığıyla kaim.
Aşık da benim Maşuk da benim.
Benden Bana aşk acayip bir şeydir!
Hafız İsmail hayatı boyunca kendini engelli (âmâ) veya bu yüzden dezavantajlı olarak görmedi. "Aksine, bazen avantajlı olduğumu düşünüyorum. Önemli olan görmek değil, asıl mesele anlamaktır. Görebilen ama gördüğünü anlamayan birçok insan var. Benim için anlamak en önemlisidir. Bazen görmediğiniz ama anladığınız şeyler vardır. Bazen de anlamadığınız ama gördüğünüz şeyler vardır. Örneğin, vücudumuzda mide, karaciğer ve böbrek olduğunu anlıyoruz. Onları görmüyoruz ama orada olduklarını anlıyoruz. Onları görmek zorunda değiliz çünkü orada olduklarını biliyoruz. Ben hayatta pek çok şeyi anlamakta hiç zorluk çekmedim.
Bir adam peygamber efendimize gelerek şöyle dedi: "Ya resulallah, bana öğüt ver." Peygamber efendimiz, "öfkelenme," buyurdu. Adam aynı talebi defalarca tekrarladı, ancak peygamber efendimiz hep aynı şeyi buyurdu. "Öfkelenme."
Yarın kendisini terk edecek olan şeyi bugün kendi dileğiyle terk etmek gerekir. Çünkü yarın ölüm erdiği zaman bilmeden, anlamadan onu nasıl olsa terk eder.
Mü'minlerin Emiri Ömer dedi ki: Hiçbir kişinin ahlâkına, onu kızgınlık vaktinde görünceye kadar güvenmeyin. Hiçbir kişinin dinine, onu tamah vaktinde sınayıncaya kadar itimat etmeyin.
Harun Reşid yine: "Ey Şakik! Öğütlerini daha artır!" dedi. O da dedi ki: "Ya Harun! Sen bir çeşmenin kaynağısın. Öteki din âlimleri ırmaktır. Eğer kaynağın suyu sâf ise ırmakların bulanık olması ziyan vermez. Eğer kaynak bulanık olursa ırmakların temiz olması düşünülemez!" dedi