#kefaret olay ve tasvir ağırlıklı, merak unsuru yüksek, akıcı, dram türünde yazılmış, 3. tekil şahıs ve çoklu bakış açısıyla anlatılan, #postmodern özellikler gösteren bir roman. Olay örgüsü 1935-1999 yılları arasında geçen geniş bir zaman dilimi üzerine oturtulmuş. İkinci Dünya Savaşı’nda yenilgi sebebiyle İngilizlerin Fransa’yı boşaltmasına dair ayırdığı geniş bölüm sebebiyle #tarihiroman kategorisinde de okunabilecek bir roman.
Yazar metin içinde oyun oynar gibi -bazen belki de sadece kendisinin tam olarak anladığı- örtük semboller kullanmayı seviyor ve yazarın bu tarzını önceden bilmek bunları görebilmek için avantaj sağlıyor. Misal; yazar kırılıp tamir edilen vazonun sonradan tamir edilemez şekilde kırılması ile Cecilia ve Robbie birlikteliğinin gidişatını önceden okuruna sezdiriyor. Bu tekniğe önseme (foreshadowing) adı veriliyor. 
Nur sayın edebi bilgilerimizi geliştiren bir kitap kulübü olarak hepsini anlattı bize. Teşekkürler Dize.
#ianmcewan “Amsterdam’da Düello” adlı romanı ile İngilizler tarafından verilen prestijli bir ödül olan #ManBookerprize sahibi İngiliz bir yazar. Yazar bu kitabında bir savaş hemşiresinin otobiyografisinden intihal yapmakla suçlanmış ve suçlamaları kabul ederek o da kefaretini ödemiş.
Kitapla aynı adı taşıyan ( #atonement ) 2007 yapımı uyarlama bir film de beyaz perdeye aktarılmış.
Konusu (Spoiler!): İşlenmeyen bir suçun cezasını çeken başarılı bir gencin ve aşık olduğu kızın mahvolan geleceği ile iftirayı atan kişinin vicdan azabı kitabın temel konusunu oluşturuyor. Roman dört bölüme ayrılmış. İlk bölümde karakter tanıtımı ile -zengin ve güzel bir kız olan- Cecilia ile -evin uşağının oğlu ve Cecilia’nın babasının maddi olarak himayesine aldığı yoksul fakat üniversiteyi birincilikle bitiren- Robbie arasında yaşanan bir aşk hikayesi var. Cecilia’nın yazar olma hayalleri kuran küçük kız kardeşi Briony, bu aşkın karşılık bulduğu anlara uzaktan şahit olur. Ancak Briony hem kadın erkek ilişkilerindeki yakınlaşmayı anlayamayacak kadar küçük olması hem de zengin hayal dünyası yüzünden gördüklerini kendine göre yorumlayarak bu genç çiftin ilişkisinin geleceği için büyük bir tehdit oluşturur. İkinci bölümde Robbie haksız yere üzerine atılan tecavüz suçu sebebiyle birkaç yıl hapis cezasından sonra askere alınmak koşuluyla serbest bırakılır ve o da 2. Dünya Savaşı’na katılır. Bu bölüm #savaşedebiyatı ağırlıklı geçiyor. Ailesinin sebep olduğu haksızlıktan emin olan Cecilia, ailesi ile bağlarını koparır ve Robbie ile mektuplaşmaya devam eder. Üçüncü bölüm Briony’nin savaş hemşireliği hayatı üzerine yoğunlaşıyor. Bu arada asıl suçlu ile kurbanının evlendiğini de öğreniyoruz. Hatasının bilincine varan, yıllarca vicdan azabı çeken ve artık yetişkin bir kadın olan Briony, Robbie ve Cecilia ile yüzleşir. Robbie’yi temize çıkarmak için yeniden ifade vereceğine ve ailesine bütün gerçekleri anlatacağına dair söz vererek romanın hikayesini oluşturan kurgu sonlanır. Son bölümde ise yazar, #postmodernroman özelliklerinden #üstkurmaca tekniğine başvurarak yazarı Briony olacak şekilde bu romanın yazım sürecini kurgu içine dahil ettiği gibi romanın sonunun gerçekte farklı olduğunu anlatarak romanın bir kurgu olduğunu hatırlatır. O bütün hikayeyi mutlu sona bağlayarak kefaretini ödemiştir. Ayrıca Briony’nin çocukken yazdığı oyunun, küçükken Robbie’ye karşı beslediği duygular üzerine kurgulandığının okurun farketmesi sağlanır.
·
219 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.