Tarihi Vesika Olması Açısından ÖnemliNecip Fazıl bu eserinde Abdulhamid (31 Mart Olayları ), Şeyh Said, İskilipli Atıf Hoca, Şeyh Esad Efendi ( Menemen), Said Nursi, Süleyman Efendi ve Esseyid Abdulhakim Arvasi isimlerini mercek altına alarak ülkedeki İslam'a bakış açısını ve adı geçen kimselere özelinde Müslümanlara yapılan eziyetleri özetliyor.
Bu kitapta Necip Fazıl olabildiğince tenkitçi bir şekilde bu eseri baskıya hazırlamış. Olabildiğince diyalektik tahliller vasıtası ile Müslümanların yaptıkları hataları da gündeme getirmiştir. Bu anlamda sondaki Arvasi Hazretlerinin bahsine kadar mümkün olduğunca objektif bir tutum sergilediği gözler önündedir.
Genel olarak, baskı dönemlerindeki insan psikolojilerini anlamak çok mümkün değildir; ama görülen şu ki alimlerimiz retorik ve takiyye ruhsatlarını belli noktalarda ustalıkla kullanmışlar. Yaşı benim gibi genç daha ateşli ve olaylara dışarıdan bakan kimseler için vakalardaki azameti biraz düşürüyor gibi durabilir. Ama bu davalar için mücadele ederken tevfik edilmeyi bırak; istihzaya bile uğramayan ben için ahkam kesmek doğru olmaz.
Notlar:
Abdulhamid'in fazla merhametli olmasından kaynaklı olarak bu olayların olmasına bir nevi izin vermiş olmasının eleştirisi
Şeyh Said saf iyi niyetli bir Müslüman kimse ama feraseti yeterli değil. Bir lider kabileyeti yok eleştirisi
İskilipli Atıf Hoca, şapka kanunundan önce yazdığı bir kitaptan dolayı tevkif edilmesi ve bir şekilde yalan yanlış işlerle idam edilmesi. Savunma dahi yapmamıştır son noktada.
Şeyh Esad Efendi, mehdilik iddiasında birinin ortalığı karıştırması ve yedek subay Kubilay'ın katledilmesi. Necip Fazıl'a göre (delilleri de yeterince ikna edici) tamamen bir tiyatro ve kurgu ile olayların bu noktaya gelmesi
Said Nursi hakkındaki notlarında bazı şeyleri abartılı gördüğünü bir iki noktaya değinmesi
Süleyman Efendi ile İmam hatipliler arasındaki tartışmaların aktarımı. Müslümanların tevhid çatısı altında birleşemeyip şucu bucu altında birbirlerine düşman kılınması... Dönemi itibariyle en net şeriat talebini ortaya koyan alimlerden biridir. Ek olarak, Demokrat parti yönetimini Müslümanlara yaklaşım açısından Necip Fazıl beyaz ve siyah olarak görür.
Essseyid Abdulhakim Arvasi, Necip Fazıl'ın kendi beyanıyla da objektif olamadığı kısımdır. Çok narin bir ifade ile Arvasi hazretlerinin neden bu kitapta olduğunu açıklar Necip Fazıl. Mealen der ki; Müslümanların başına gelen felaketlerin şeyhimin gönlünde açtığı yaralar ona yapılacak en büyük işkencelerdendir. Dolayısıyla son devrin mazlumlarından biri de odur.
Alıntı "Müslüman olupta şeriatçi olmamak, ( Sokrates)'in benzetişiyle, flüt çalanlar olduğunu kabul edip de flütü kabul etmemekten farksızdır.