Oktay Rıfat ismi edebiyatımızdaki Garip topluluğundan dolayı sizlere tanıdık gelebilir. Orhan Veli ve Melih Cevdet ile birlikte daha çok gündelik kelimelerle insanı ve yaşamı anlatan şiirler kaleme alan Oktay Rıfat’ın kalemiyle 1976’da yayımlanan bu ilk romanı Bir Kadının Penceresinden ile tanıştım. Roman azgelişmiş ülkelerin özelliklerinden bahseden kısa ama vurucu bir yazıyla başlıyor. Romanın başında neden böyle makale tadında bir yazıya yer verildiğine anlam veremesem de aslında yazarın da söylediği üzere her ne kadar bu roman bir kadın ve onun ilişkileri üzerine de olsa bir eseri döneminden ayrı düşünemiyoruz. Bu yazının 1976’da yazılmış olmasına rağmen günümüzde de değişen çok bir şey olmadığını fark etmenin bir o kadar acı olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Roman evli ve 3 çocuk annesi Filiz ekseninde gelişiyor. Filiz’in hayattaki uğraşı ev işleri ve çocuklarının bakımı üzerine kuruludur. Kocası Bedri ile ilişkisi ise sadece gündelik rutinler üzerinden ilerler, aralarında hiçbir duygusal bağ yoktur. Bir gün Bedri, arkadaşı Selim’i evlerine getirmesi üzerine Filiz’in sıkıcı ve monoton hayatına bir renk gelir. Filiz, Selim’i ilk gördüğü an artık hayatının eskisi gibi olmayacağının farkındadır. Gerçekten de öyle olur. İkili arasında duygusal bir bağ kurulur ve roman bu üçlü ilişki üçgeni üzerinden ilerler. Romanın bu kısa özetine baktığımızda çok da ilgi çekici bir konusu olduğunu söyleyemeyeceğim. Benim için bu romanı lezzetli kılan erkek bir yazarın, bir kadının penceresinden bakarken kullandığı şiirsel üslubu oldu. Yazarın şair kişiliğinin romanına aksettiğini net bir şekilde görebiliyoruz. Ama bunu yaparken de bir kadının iç dünyasına girmeyi başararak ilerliyor. Yazarın tasvir gücü çok yüksek, Filiz ile Boğaz’ın durgunluğu, akıntısı ya da coşması arasında kurulan bağlantılar çok başarılı. Yine Filiz’in sürekli aklında olan Madam Seta ile arasındaki konuşma, roman boyunca çok doğru yerlerde tekrarlanıyor. Bedri’nin azgelişmiş bir toplumdaki sözde kendini aydın ilan etmesi, devrimci Selim’in sonu gibi konular hep baştaki yazı ile bağlantılı olarak kullanılmış. Özellikle yazar azgelişmiş Türkiye ile azgelişmiş bir birey olan Filiz arasında bir ilişki kurarak romanını inşa etmiş. Filiz’in Selim ile olan yasak ilişkisinin gittiği yere kadar gitmesi düşüncesi hep toplum ile ilişkilendirilerek yazar tarafından vurgulanmış. Bu romanı okumaya Barış Bıçakçı’nın bir romanında çokça Oktay Rifat’tan alıntı yapması üzerine karar verdim. İyi ki de okumuşum yazarın 2 romanı daha var, onları da okunacaklar listeme ekledim. Son olarak da romanda müstehcen bölümlere yer verilmiş, ilginizi çekerse sizler de okuma listenize ekleyebilirsiniz.

Bir Kadının PenceresindenOktay Rifat · Yapı Kredi Yayınları · 2019718 okunma

·

142 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.