Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Birkaç Sayfa Sözyaşı
ve yine kendimle aynada baş başayım. Orada sadece benim gördüğüm bir vücut var. O vücutsa farklı itici sevilmeyen; dokunulan hissedilen ama sevilmeyen. Annesinin dokunmadığı, öpmediği, kıskandığı, düşmanı, rakibi olarak gördüğü o vücut. Babasının... O bedenin babası yok. Babalar gerçek değil zaten. Tanrının babaya benzetilmesini şimdi daha iyi anlıyorum. Tanrının varlığı ve yokluğu meçhul, varsa yaratıklarının yanında neden durmuyor, neden kötülük yapıyor? En azından iyiliği dokunmayacaksa kötülüğü de dokunmasa.. Baba da böyle işte; var mı, yok mu , iyi mi, kötü mü, olsa mı, olmasa mı, belli değil. Hiçbir Şey Belli Değil! vebuacıverici Zihnimde düşünceler zevkle yüzmekte ve ben bundan hiç zevk alamıyor-almıyorum. Çünkü diplerdeyim en diplerde , okyanusun derinliklerindeyim. orada benim gibi kimse yok, yalnızlığın dibindeyim, burada fanfin şeytanlarıyla ve ne olduğunu çözemediğim yüzlerce kötü canlıyla yüzüyorum. Arada bir yukarı çıkmaya çalıştığımda düşünceler ağırlıklarını arttırıyor. Her şey ağırlık formüllerindeki gibi değil, düşünceler fizik kurallarına bakmıyor. Neyse... ne diyordum? hah işte o düşüncelerden biri de şöyle ''tanrı bizim iyilik ve kötülük kavramımıza göre kötü ama ya tanrı bizim anlayamadığımız ,tanrıların, iyilik ve kötülük kavramına göre iyiyse'' yani anlayacağınız bu kaypakların ne olduğu yine belli değil. Sarı ışıkta beklemem gerekiyor mu gerekmiyor mu beklesem aptal gibi mi dururum beklemesem de sorumsuz mu dururum ikilemleri gibi; bunlara inanmak ve güvenmek. Ayrıca bunlardan kastım; sizin güzel iyi tanrınız değil ,üzülmeyin hemen, benim olmayan tanrım ve olmayan baba kavramım. Güvenmek mi dedim az önce? Ağlayarak yazıya dökerken gülüyor olmam normal olmalı. Güvenmek mi kaldı 'babana bile güvenmeyeceksin' sözünü ilk duyduğumda anlamalıydım dünya yaratıklarının ne kadar acımasız olabileceğini. Yaratık ve acımasız demişken ben de onlardan birisiyim ya da ikisiyim, Ben ve Kendim . İkisi de yaratıklıkta Nirvana yapmışlar. Öyle diğer yaratıklar gibi ruhsal zararların üstüne bir de bedensel zararlar veriyorlar. Fakat zararları diğer yaratıklara değil, onlarla işi olmaz. Uzak dururlar diğerlerinden. Çünkü o diğerlerine gerek kalmıyor kendine zarar vermek için. Öyle alışılagelindik basit zararlardan bahsetmiyorum sonu ölüme kadar gidiyor. ama neyse ki kurtuluyor.. Neyse ki... bazen de keşke oluyor bu 'neyse ki'ler. Keşke kurtulmasaydım oluyor. Yine ne büyük aptallık ettim, ölümden kurtulmak mı olur? Keşke yaşamdan kurtulabilseydim olmalı. ama bunu da başaramadım. Yaşadığım sürece her intihar girişimi bir başarısızlık olacak. Ama ben bir mucidin başarıya ulaşmak için gittiği adımlar olarak görüyorum. Bunun adı başarısızlık değil başarıya daha yakın olmak, huzur dolu bir hiçliğe gitmek.. ama arkada bıraktığım kötü insanlara da başardınız demek bu. İyi yanından bakarsam da ardımda iyi bir yaratık bırakmadığım için gururluyum. Yoksa işler daha zor olurdu. Kendimden her an vazgeçip gidebileceğim bir Ben varken bir insan almak , o daracık hayatıma.. zor. Kendi bedenimi sevemez ve dokunamazken nasıl başka bir bedenini sevebilir ve ona dokunabilirim ki? ah yine cevabı olmayan sorular.. Zihnimde yine harfler patlıyor birleşiyor ve o sorular, çocukken kaçtığım o sorular canlanmaya devam ediyor. Neden ben? Başka çocuk olabilecekken neden beni seçtin? Neden ben değil de bir başkası yaşamıyor bunu? Ben kötü birisi değilim ama kötü insanlar var ve benim bunları yaşamamam gerekiyordu. Bunları neden kötü insanlar yaşamıyor da kimseye zararı dokunmayan ben yaşıyorum? Bu böyle mi olmalıydı? Bunu birisi yaşamalıydı ve yığınla insan içinden bana mı denk geldi? İnanması güç ama öyle oldu. Peki ne zaman geçecek tüm bunlar? Ne zaman o kötülük yapmayı bırakacak? Ben büyüdüğüm zaman mı geçecek? Zaten tüm bunlar bedenim büyüdüğü için olmamış mıydı? Kadın olmaktan neden nefret ediyorum? hayır kadın olmaktan değil, bana kötülük yapandan nefret etmem gerekiyor. Ama edemiyorum. Tek nefretim kendime ve bedenime.. Bu böyle olmamalı burada bir terslik var ama yanlış olan ne? Onun bedenime dokunması ona göre yanlış değilmiş, öyle anlattı. O zaman neden ben yanlış bir şeyler varmış gibi hissediyorum. Dokunmaması gerekiyor gibi hissediyorum ama neden? Neden dokunmalı ve neden dokunmamalı? Dokunduğunda neden korkuyor ve ürperiyorum? Doğru bir durumsa neden saklı yapıyor? Neden diğer çocuklarını da böyle sevmiyor, benim göğüslerim var diye mi? Bedenimden Nefret Ediyorum. Büyümenin habercisinin kan olduğu bir düzende anlamalıydım kadın olmanın ne denli acı verici bir şey olduğunu. Acaba ben daha çok büyüdüğümde mi bu son bulacak? Ne zaman bulacak? hemen son bulmalı yoksa ben ölebilirim. Ölecekmiş gibi hissediyorum, kalbim hızlanıyor, nefesim daralıyor, hareket edemiyorum. Ne zaman bitecek? Bu durum bitecek mi, yoksa biten ben mi olacağım? Bir çocuk bedeninden çıkan düşünceler hala peşimi bırakmıyor. Her şey son bulsa da ben hala o anlarda gibiyim, kalbim hızlanıyor, ruhum daralıyor, nefes alamıyorum... yatağıma yatıyor, çarşafla bedenimi kaplıyor ve kendi kokumu almaya çalışıyorum, olmuyor. Ben Kendi bedenime yabancıyım. Kendimi bulamıyorum ve sadece uyumak istiyorum. Uyumak için tavanı ,çocukluğumdan bu yana sorularla boğuştuğumda yaptığım gibi, izleyerek derin bir sessizliğe gömülmeye çalışıyorum...
··
6,6bin görüntüleme
insomnia okurunun profil resmi
Geberiyorum..Kalemine sağlık nası bi güzellik buuu🌼 çok etkileyici.. Sen, hep yaz 💜
Luna okurunun profil resmi
Birlikte gebereceksek neden olmasın :d teşekkürler teşekkürler 💕💐
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.