"Bir güdünün tatmini her zaman haz verici" bir şey ise bazı güdülerin yazgısı neden bastırmaya uğramaktır? Ama klinik bize gösteriyor ki bastırmaya uğramış güdüler ikameler aracılığıyla başka bir yerde doyuma ulaşabilirler. Bastırmanın ilk basamağına güdünün ruhsal temsilinin bilinçli olana girmesine izin verilmemesine kökensel bastırma diyebiliriz. Ikinci basamağı ise bastırılanın ruhsal temsiline olan çağrışımlara uygulanır. Bunlar böyle olmasaydı muhtemelen bastırma başarılı olamazdı. Bastırılmış olan pekala kökensel bastırmanın etkisinden uzaklaşarak bilincin sansüründen geçmeyi başarabilir. Bu durumda Ben ne olduğunu anlamadığı güçlü bir kaygı durumu, güdü patlaması yaşar. İşte bu durum psikonevrozların mekanizmasına tekabül eder. Asıl ilginç olan ise bastırılmış olanın bilince ulaşmış kısmının tam da bastırmaya neden olan durumlardan dolayı bir ülküleştirmeye uğrayabilecekleridir. Güdü düşünceden kopar ve bu oranda da kendisini ona karşılık gelen bir temsil olarak bulur; kendisini duyuya bir duygu olarak göstermeye devam eder. Güdünün doyurulması dışında üç yazgısı vardır: 1. Tamamen bastırılır ve hiçbir iz bırakmaz. 2.duygu olarak kendini gösterir. 3. Kaygıya dönüştürülür. Kurt Adam vakası: "Bastırmaya tabi güdüsel itki babaya karşı duyulan korkuyla eşleşmiş, babaya yönelik libidinal bir tutumdur. Bastırmadan sonra bu itki bilinçte kaybolmuştur; baba bilinçte libido nesnesi olarak mevcut değildir. Korku nesnesine az çok denk düşen bir hayvan, ikame olarak babanın yerine geçer. Düşünüm payı (güdüsel temsilin] için ikame oluşumu, yer değiştirme yoluyla belli bir tarzda belirlenen bağlantılar boyunca kendini oluşturmuştur. Nicel pay kaybolmamıştır, kaygıya dönüşmüştür. Sonuç; babadan sevgi talep etmek yerine, kurda karşı duyulan korkudur."(sy31).

Bastırma ve Bastırılanın Geri DönüşüSigmund Freud · Telos Yayıncılık · 201694 okunma

·

100 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.