Hadi bit artık dediğim bir eser! Bunu hissetmemin nedenleri vardır elbet. Belli başlı birkaç nedeni şöyle açıklayabilirim: İlki eser gereksiz şekilde uzun, belli bir noktadan sonra olaylar ya benzer bir şekilde tekrara düşüyor ya da önemsiz olaylar art arda sıralanıyor; ikincisi temel konusuna olan ilgisizliğim, siyasi anlamda küçük örgütlerin yapısının işlenmiş olması. En temel olarak bu ikisini sayabilirim. Ama içinde çok sevdiğim bölümler vardı: İntihar! İntiharın bu şekilde detaylı olarak değerlendirildiği başka bir eser daha okumadığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Acaba her şeyin bilincinde olarak kendi canına kıymak mümkün mü? Sadece bir irade bozukluğunun kaçınılmaz sonucu değil, veya yenilmiş olarak değil; bir itiraz için veya bir üst seviyeye geçmek için intihar etmek mümkün mü! Sadece bu kısımlar için bile bu kitap okunmaya değerdir.