Gönderi

Olanı yazma, yani tarih yöntemi belgelere dayalı gerçeği yansıtmayı gerekli kılar. Tarihi yazan olanları bazen beğenmez de; bu tutumuyla tarihçiden çok felsefeciye yaklaştığı da söylenebilir. Olayların başka türlü gerektiğini düşünmekten de kendini alamayabilir. Ama iş olayları aktarmaya gelince ne olduysa, onu belirtmesi beklenir. Gerçeğin kimi zaman yerleşmiş ön yargılara ters düşeceğine de kuşku yoktur. Ama buna karşın söylenmesi gerektiği ilkesine kim karşı çıkabilir? Ancak, “doğru yol” dan, giderek “aktöre” den dem vurulacaksa, bunu herhangi bir kişinin özel ölçüleri içinde değil, bizzat ilgili ülkelerin hukuka ve belgelere dayalı siyasal düşünce anlayışı çerçevesinde değerlendirmek gerekir.
Sayfa 14 - İleri YayınlarıKitabı okudu
53 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.