Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

208 syf.
8/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
“Ah ah... Ülkede yakası tutulacak adam o denli çok ki!”
1983ʼte ilk basımı yayınlanan kitabımız tam bir mizahi toplum eleştirisi yapmakta. İsminin ilgi çekici olması, kapak fotoğrafının da merak uyandırmasıyla beraber okuma listeme aldığım bir kitap. 24 kısa öyküde oluşuyor kitabımız. Her öykü lezzetli bir tat bırakmaya yetti ben de. 80ʼli yılların Türk toplumu pek de değişmemiş geçen 39 yılda.. Yazarımız dokundurarak gülmecenin öne çıkacağı bir şekilde topluma iğne batırmak istemişti sanırım. Tıpkı kitabımızın ismi gibi ebe sobeliyordu birilerini ama hep yanlıştı sobelenen kişi. Toplum çanak çömleği patlatıveriyordu. Ebe, ebe olmaktan sobelemeye çalışmaktan vazgeçmese de sobelenen kişiler doğru kişiler olmayacaktı belli ki. Yazarımız öykülerine merhabalar efendim diyerek başlamış, üzücü bir veli raporuyla bitirmişti. Kemal Sunalʼın filmlerini de aratmıyordu hani öyküler. (Ya da okurken bana öyle geldi..) Öyküler toplum içerisinde karşılıklı niyet okumalar, toplum beyefendilerine gösterilen hürmetler, düşünce özgürlüğünün geldiği trajikomik hal, fotoğraf çekmenin incelikleri (Aklıma günümüz özçekimleri gelmedi değil hani. Hepimiz kendimizin fotoğrafçısı olmadık mı en yalanından?..), bireysel menfaatlerin başkalarının dertlerine duyarsız kalması, seçimlerin toplum üzerindeki etkisi( Vaatler kişileri bambaşka göstermez mi?), dünyayı etrafında dolandıran paranın varlığı, kanunların boşluklarını dolduracak birisi var ise nasıl olurdu peki?, korku belasının fakiri zengin göstermesi, Dimyatʼa pirince giderken evde ki bulgurdan olma meselesi, Orada bir yol var uzakta ama nerede dedirten olaylar (Bu öykü aklıma “Ay lav yu” filmini getirdi.), toplumumuzun turistlere bakışı, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı durumlar, yardım isterken iki kere düşündüren olaylar, hastane yemeklerinin içler acısı hali, mikroplar mı korkutucu bizler mi ne dersiniz?, kadınlara toplumun bakışı nasıldır, hayat pahalılığın bizleri getirdiği durum, koltuk önemlidir tabi bir de bakan koltuğuysa, bir ayakkabı ne kadar değerlidir peki?, hizmette işini yapmak mı kılıfına uydurmak mı?, sabır taşının çatladığı zamanlar, suçlu öğretmen mi yoksa eğitim mi dedirten olaylar, rapordaki veliler gerçekte neredeydi peki?, diyerek uzar gider. Ülkemin içinde bulunduğu bu haller bana gülsem mi ağlasam mı, dedirtti. Öyle bir saçma hal içerisinde devam ediyoruz hala. Yazarımız (bazı yerler de abartmalar olsa da, mizahta bunu gerektiriyor tabi) yazdıklarında ne kadar haklıydı. Yıllar geçse de değişen pek de bir şey olmamıştı maalesef en başta belirttiğim gibi. Okuyalım güldürürken düşündüren bu güzel eseri. Tıpkı Hababam Sınıfıʼnı izlerken olduğu gibi. Ölen, bozulan bir toplumu, sistemi okurken gülelim... Keyifli okumalar diliyorum bütün okurlara.. Kitapla kalın...
Çanak Çömlek Patladı
Çanak Çömlek PatladıMuzaffer İzgü · Bilgi Yayınevi · 2015189 okunma
··
505 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.