Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

264 syf.
·
Puan vermedi
Livaneli’den sonra yine şaşırtacak kadar güzel bir kalemi olduğunu öğrendiğim Hüsnü Arkan. Hayri Bey Mino’yla tanışman lazım demeseydi belki haberim olmayacaktı kitaptan. Sesine, sözüne hayran olduğum adamın kalemine de hayran kaldım. O yüzden öncelikle tekrar teşekkür ederim kendisine. Hep bir taraf olma ihtiyacı hissetti insan, kendi tarafının idealleri uğruna karşı tarafı yok etmek en büyük arzusu oldu. Tarih yok edenlerle yok edilenlerin hikayeleriyle dolu. Ve geçmişte çok canlar yakan sağcı solcu eylemler, kaybolan hayatlar, harcanan gençler…Sağcı solcu diye ayırıp ikisinin taraflarının da insan olduğunu, can taşıdığını unuttuk bir dönem, insan değildi mevzu taraftı sadece. Canların yandığının, umutların yarım kaldığının, bugün basit bir davanın bile yıllarca sürdüğünü göz önüne alırsak gencecik insanların doğru düzgün yargılanmadan alelacele asıldığının hikayesi. “Yangından mal kaçırır gibi, akıl almaz bir hızla yargıladılar onu. Sanki zaman kaybederlerse idam etme olanakları ellerinden alınacaktı…” Ve her kadının içinde ya da gerçeğinde bir parçası yaşayan Mino’nun, Ayşe’nin, Gülizar’ın hikayesi. Yıllar sonra annesinin ve halasının eşsiz dostluğunun görünmeyen yüzüne mektuplarla tanıklık eden, itiraf edemediği aşkının acısını her gün hatırlayıp, her gün unutan Zehra’nın hikayesi. “O öldüğü yaşta kaldı. Ben otuzuma geldiğimde artık kardeşimdi. Niyazi’yi doğurduğumda, Niyazi’nin dayısı oldu. Ve artık oğlum gibi. Artık Niyazi’nin kardeşi…” Asılan oğlunun acısıyla yaşamaya mahkum olan Nuri’nin hikayesi ve Mino’nun yasak aşkı Cahit’in hikayesi… Ve gelelim kitaba adına da veren Mino’ya. Üzerinde hak iddia eden hayat yolunu çizmeye kalkan abisine boyun eğmediği gibi kendisine, duygularına da esir olmayan çok güçlü bir kadın. İnsanın kendisini yenmesi ne zordur…Dostluğu, kadınlığı, anneliği, insanlığı ve kendi çizdiği yoluyla özgün bir karakter. “ Kasabadaki evin avlusuna iki göz yaptırdı bize. Cafer Bey o zaman sağdı. Aklına böyle bir şey gelmemiş. Ama Münevver’in aklına gelmiş. Bizim insan olduğumuzu Münevver keşfetti. Henüz lisede okuyordu…” Kendine özgün bir karakter sahibi olmanın ve daha da ötesinde bu karaktere bir kadın olarak sahip çıkabilmenin, elalem tabusu olan ve kadının hep susturulduğu, ezildiği o dönemlerde ne kadar zor olduğunu da göz önünde bulundurursanız Mino’ya hayran kalmadan geçemiyorsunuz. Yalnızca siyasi yönü olan bir kitap değil. Yasak bir aşkın, cesur bir kadının, dostluğun, vefanın, acının, umudun, kırgınlığın, yarım kalmışlığın da hikayesi. Mino’nun bir mektubunu okurken sayfanın resmini çekip arkadaşıma attım, aldığım cevap; bunu sen yazmışsın:) biz yazdık o mektupları, hepimiz bir parçasını yaşadık o hayatın… Pişman olmayacağınız, ruhunuz da hüzünlü bir tat bırakacak bir eser. Aynı keyifle okumanız dileğiyle… Sevgiler
Mino’nun Siyah Gülü
Mino’nun Siyah GülüHüsnü Arkan · Sia Yayınevi · 20211,024 okunma
··
1.167 görüntüleme
İrfan Gülmez okurunun profil resmi
Esere hakkını veren oldukça samimi ve dokunaklı bir kanaat olmuş. Düşüncelerinize ve yüreğinize sağlık.
hayri okurunun profil resmi
yüreğinize sağlık 👏
Cihan Enes Durgun okurunun profil resmi
Gerçekten de biz yazmışız o mektupları. Hüsnü Arkan öyle vermiş ki o hisleri, bir şekilde bizlere yaşattı o duyguları. Yüreğinize sağlık. Güzel bir inceleme olmuş...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.