Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

408 syf.
10/10 puan verdi
Kişisel Not: 9 ay önce okumuştum 2. kez. Psikoloji meraklısı küçük bir grupla okumuştuk. Yaşamımda faydasını gördüğüm bir kitap. benimle birlikte okuyanlar da faydalandıklarını söylemişlerdi. Yazar Hakkında Bilgi: David Burns, psikiyatri alanında profesör. (kitapta dr. kullanıyor, genelde diğer akademik ünvanlar kullanmadan eğer doktora bitirdiyse dr. kullanırlar. bizim ülke hariç herhalde kitap yazarları akademik ünvanları pek kullanmıyor :)) neyse bu gereksiz bir ek bilgi). Bilişsel Davranış Terapinin ustalarından. Bu trapi alanıyla ilgili birçok kitabı var. Bu kitap haricinde, bu kitabının kişilerarası ilişkilere göre düzenlediği
Birlikte İyi Hissetmek
Birlikte İyi Hissetmek
kitabı da var. Başka kitapları da var. Hem akademisyen hem terapist olduğundan zengin bir bilgi birikimi ve deneyimi var. Özellikle tıpkı
Aaron T. Beck
Aaron T. Beck
gibi depresyon alanında uzman ve kendi adıyla anılan bir ölçeğe sahip. Kitap Hakkında Bilgi: Dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça popüler bir kitap. İlk kez 2006 yılında Türkçeye çevrilmiş ve 2022 itibariyle 51.baskıya ulaşmış bir kitap. Psikonet yayınları gibi psikoterapi alanında (özellikle de bilişsel davranışçı terapi alanında) kitaplar basan yayınevinden çıkmış. Çeviri editörü de Bilişsel Davranışçı Terapinin ülkemizdeki ustalarından psikoterapist H. Alp Karaosmanoğlu. Okunması oldukça kolay. Örnekler okunmayı kolaylaştırıyor. Örnekler, yaşanmış, terapist koltuğundan/divanından. İçerik: Yılların deneyimi olarak D. Burns, gündelik hayatta epresyon, kaygı, stres gibi bazı ruhsal sorunların aşılmasında, ilaçla tedavinin çok kolayca kullanıldığı, faydası konusunda şüpheler olduğu, ilaçların bağımlılık, yan etki gibi olumsuz sonuçlarından hareketle, alternatif tedavi (terapi) yollarının tercih edilmesinin önemine değinmiştir. İlaçla tedaviye alternatif, iyileştirme yollarından ikisinin psikoterapi (psikoloji ve psikiyatri bilim dallarından tevarüs edilen bilgi ile uzman bir terapist gözetiminde terapi alma da denilebilir) ve bibliyoterapi (okuyarak ya da belki sanatla -şiir, masal vb.- kendi kendine terapi). D. Burns, yazdığı bu kitabın, okunarak, kendi kendine, iyileştirme sağladığını iddia eder, öğrencileri tarafından ve özellikle de bağımsız uzmanalarca etkisinin kanıtlandığını yazar/anlatır. Hakikaten bu kitap, bazı durumlarda (ağır vakalar hariç, intihar olasılığı gibi ve diğer ağır psikolojik bozukluklar hariç) kendi başına okunarak bir terapi tekniği olarak kullanılmıştır, kullanılabilir. Okuyucular için hayatlarında kullanabilecekleri pratik uygulamalar ve ödevler verir. Uygulandığı takdirde yaşamınızı, herhangi bir psikolojik sorun yaşasanız da yaşamasanız da, iyileştirecektir. Ben de biraz iddialıyım bu konuda. Biz denedik, verim aldık. (Şu var: bir Sosyolog olarak, sosyo-kültürel çevre değişmediğinde, kişinin ekolojisi kaldığı müddetçe tam iyileşme çok zordur. Bizler birey olmamız yanısıra sosyal bir varlığız da. Özgün yanlarımız olsa da bir kültürün ürünleriyiz. Eğitilmemiz bile tam bir değişme sağlamayabilir) Kitabın en temel dediği şeylerden biri: Psikoloji ya da davranış bilimleri sahasında yaygın kullanılan bir görüşün aksine bizler, düşüncelerimiz ve bilişimizin etkisiyle duygulanırız. Yani duygularımızın kaynağı düşünce şeklimizidir. Olaylara bakışımızı değiştirdiğimizde hayatımız da düzene girebilir, daha iyi olabiliriz. Bu yöntemin önemli kavramlarından biri de bilişsel çarpıtmalardır. "Bilişsel Çarpıtmalar 1- Ya Hep Ya Hiç Düşüncesi: Her şeyi siyah ya da beyaz görürsünüz. Eğer performansınız mükemmelin altındaysa, kendinizi tamamen başarısız bulursunuz. 2- Aşırı Genelleme: Tek bir olumsuzluk hiç bitmeyecek bir başarısızlık demekmiş gibi görünür. 3- Zihinsel Filtre: Tek bir olumsuz ayrıntıyı bulur onunla uğraşır durursunuz; gerçeğe bakışınız, bir damla mürekkebin tüm şişedeki suyu bulandırması gibi kararır. 4. Olumluyu Geçersiz Kılmak: Olumlu olayların şu ya da bu nedenlerden “sayılmaz” olmasında ısrar edersiniz. Böylece günlük hayatınızla ters düşen olumsuz bir düşünceye kapılırsınız. 5. Sonuçlara Atlama: Vardığınız sonucu destekleyecek kesin kanıtlar olmamasına rağmen olumsuz bir değerlendirme yaparsınız. a. Akıl okumak: Kendinizce birinin size ters davrandığını düşünür, araştırmaya gerek bile duymazsınız. b. Falcılık: İşlerin kötü gideceğini öngörür, kehanetinizin bir gerçek olduğuna ikna olursunuz. 6. Aşırı Büyütme (Felaketleştirme) ya da Küçültme: Olayların önemini abartırsınız (beceriksizliğiniz ya da başkasının başarısı gibi) ya da minicik kalıncaya kadar küçültürsünüz (iyi özellikleriniz ya da başkasının kusurları gibi). Buna “dürbün hilesi” de denir. 7. Duygusal Kararlar: Olumsuz hislerinizin aslında gerçeği yansıttığına inanırsınız. “Hissediyorum o halde gerçek olmalı.” 8. -meli –malı Cümleleri: Kendinizi –meli –malı’ lara motive etmeye çalışırsınız. 9. Etiketleme ve Yanlış Etiketleme: Aşırı genellemenin uç halidir. Hatanızı tarif etmek yerine, kendinize olumsuz bir etiket yapıştırırsınız. “Ben beceriksizin tekiyim.” Başka birisinin hoşunuza gitmeyen davranışı karşısında “Kahrolası iğrenç herif!” dersiniz. Yanlış etiketleme bir olayı çok renkli ve duygu yüklü bir dille anlatmayı içerir. 10-Kişiselleştirme: Kendinizi aslında başlıca sorumlusu olmadığınız bir olayın nedeni olarak görürsünüz."
İyi Hissetmek
İyi HissetmekDavid Burns · Psikonet Yayınları · 201811bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
570 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.