Çocukluk yıllarından itibaren okuma ve öğrenme azmi ile dolu elli yedi yıllık ömründe Atatürk’ün en çok elini sürdüğü nesne kitaplar olmuştur. Daha öğrencilik yıllarında kitaplarla içiçe olan Atatürk bu okuma sevgisini Harbiye yıllarında ortaya çıkan kısıtlamalara rağmen devam ettirmiştir. İçinde bulunduğu çeşitli ortamlara rağmen kitap okumayı sürdüren Atatürk, bilhassa subaylık yıllarında görev yaptığı yerlere bavul dolusu kitapla gitmiş, okumaya ve öğrenmeye hiç ara vermemiştir.
Sayfa 13Kitabı okuyacak
··
3.066 görüntüleme
Günümüzde insanlar okuma edimini salt zaman geçirmek maksadıyla gerçekleştirmiyorlarsa sağlıklı kalabilmek için değişimi seçmek durumundalar. Onca bilgi, onca farkındalık hangi bilinçte davranışlara ve ahlaka yansımadan sağlıklı şekilde depolanabilir ki? İşte Mustafa Kemal Atatürk de okuma alışkanlığıyla kendini değiştirebilenlerden. Toplumu için de çok daha kolay yollar, çok daha geniş kitleler tarafından kabul imkanı, günübirlik, popülist politikalar elinin altında duruyorken; gerektiğinde yalnız kalmak pahasına, kellesini koltuğunun altına alarak, gözü pekçe, 6 asırlık saltanatı ve 13 asırlık hilafeti devirerek aynı yolu, değişimi seçmiş. Onu anlamanın çok zor olmadığını düşünüyorum. Asırlar öncesi kalıplara mahkum edilmiş Türk milletini bilim, sanat, spor ve bütünüyle insan kültürünün çağdaş duyumunu kullanarak ait olduğu noktaya taşıyabilmek.
Kimileri fark etmese de bugün sahip olduğumuz birçok şeyi ona borçluyuz.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.