İyi ki ikinci defa okumuşum. İlk okuduğumdan aklımda kalanlar sadece Emir ve Hasan'ın çocukluğu. Çoğu insanın okuduğu ve ağladığı bir kitap olarak fazla yoruma gerek yok. Beni ağlamatamadı ama gerçekten bazı coğrafyalarda çocuk olmak, farklı olmak o kadar acı ki... Bir kere daha görmüş oldum.
"Evet, Baba, can," diye geveledim, Baba'nın bir, iki sözcükle canımı nasıl yakabildiğine bir kez daha şaşarak.
"Şimdi, mollalar ne derse desin, yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun," dedi Baba. "Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun. Anlıyor musun?"
Odamda tek başıma olmayı diledim; kitaplarımla baş başa, bu insanlardan uzakta.