Geceyarısı karanlık bir bozkırda
ışıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım.
İçinde onca insan, içinde dünya...
Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum
ve bilmeyen sonsuzluk nedir.
Haklı kim bu kargaşada?
Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir...
Ucu bucağı olmayan bu çığlığın
ortasında nasıl barışılabilir?
Anlamak isterim hangi yasa
bir beşikle bir darağacını
aynı ağaçtan, ne adına verebilir?