Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

13 Nisan günü Adana’da tam olarak ne oluyor? 13 Nisan, 1909’da Salı gününe denk geliyor. O gün Adana’da tüm ürünler için büyük pazarlar kuruluyor. Yani bölgenin tüm alıcı ve satıcıları şehirde o gün. Kervan kervan ve akın akın gelen insandan bahsediyorum. Aynı zamanda, 11 Nisan Ermenilerin Paskalya Yortusu. Pazartesi günü dükkânlar kapalı olsa da Salı günü pazarların da olmasından ötürü Ermeniler çarşıdaki dükkânlarını açıyorlar. Ayrıca ilkbaharın başlangıcı, Çukurova’nın çapa mevsimi olduğu için, şehirde çok sayıda göçmen işçi var. Bir de bölgedeki misyonerlerin yıllık toplantıları da tam o döneme denk geliyor. Hatta o sene 50. yıl toplantısı olduğu için neredeyse Anadolu’daki tüm misyonerler Adana’da. Bu anlamda, şehirde var olan kalabalığın her zamanki kalabalık olduğu düşünülüyor başta. Ancak kalabalığın gün içinde dağılmadığı görülünce, başka bir şeyler olduğu anlaşılıyor. Çünkü alım-satım sekteye uğruyor. Müslümanların dükkânları tebeşirle işaretleniyor. Yağmalanmaması için yapılsa da pek işe yaramıyor. Kalabalık gün içinde giderek hareketleniyor. Sopalar ve tüfekler ortaya çıkıyor. Şehirdeki İngiliz Konsolos Yardımcısı Doughty-Wylie önemli bir tanıklık aktarıyor, Çarşı’da dolaşırken bu gerginliği net bir şekilde gördüklerini söylüyor. O sırada İstanbul’dan haber geliyor 31 Mart Vakası’nın yaşandığına dair. Akşama doğru gerginlik çok artmış olmalı ki, Doughty-Wylie, yabancı misyonerler ve Ermeni ruhanilerle birlikte Hükümet Konağı’na çıkıp bu ahalinin dağıtılmasını istiyor. Doughty-Wylie, “Vali’nin bir şey yapmasını bekledik ama bir şey yapmayınca çareyi ona gitmekte bulduk” diye yazıyor. Vali, onları bir şekilde teskin ediyor. Bu sırada, Vali’nin İstanbul’a telgraf çektiğine dair bazı belirtiler var ama ben, o telgrafları tespit edemedim. Telgrafta cevap olarak da, ‘Yabancıları koruyun’ cümlesinin yazdığı anlatılır.
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.