İnsanlar çok hızlı aşık olup, aynı hızda unutup sonra tekrar aşık olabiliyorlar ve bu kısır döngüyü ise story atmadan duramıyorlar. Severken övmeyi bitiremediği insanı mutlu pozlarla paylaşıp, ayrılınca göndermeli storyler atıp daha önce hiç övmemiş gibi gömmeye bayılıyorlar. Ve bunu birden fazla kişiyle yapmaya devam edip hayat boyunca hiç akıllanmıyorlar. Aynı hataları yapıp farklı sonuç bekliyorlar. Ne kadar mantıklı değil mi?
Şimdi diyebilirsiniz ne yapsınlar bir daha sevmesinler mi? Sevsinler kardeşim sevsinler ama uzakta sevsinler. Aşkı storylerde, ayrılığı storylerde yaşamasınlar İnsanlara aşkı basit bir şey gibi göstermesinler çünkü aşk bu kadar basit değil. Çünkü aşkın ve ayrılığın storylere değil duygulara, sözlere, kaleme ve kağıda ihtiyacı vardır. Böyle olmasaydı eğer, ne Atilla İlhan "Ben sana mecburum bilemezsin" derdi severken, ne de Ümit Yaşar Oğuzcan " İnsan ayrılırken bile büyük olmalı" derdi ayrılırken. Çoğaltabilirsiniz örnekleri.
Kalmadı sanırım sevdasını yalnızca sevdiğinin gözlerinde yaşayıp, gözündeki sevda ışığını sadece sevdiğine gösteren insanlar. Kalmadı sanırım ne onurlu sevmeler ne onurlu ayrılıklar. Kalmadı sanırım storysiz Aşklar...