Gönderi

“Bak kardeş, sana bir orospu, bir de safın hikayesini anlatayım da dinle. Vakti zamanında bir orospu varmış. Boyuna siktirirmiş kendini… Severmiş sikilmeyide tabi orospu. Bekaretini zaten daha 15 inde kaybetmiş. O yıllar bir de bunun saf bir arkadaşı var, küçüklükten beri tanıyorlar birbirlerini. Komşu kızı, komşu çocuğu hesabı… Çocuk söz yerindeyse iyi aile terbiyesi almış, saf mı saf. İçinde en ufak bir ibnelik yok. Aşık kıza garibim. Orospu tabi buna en ufak bir şekilde yüz vermiyor… Kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor garibanı. Gel zaman git zaman karı dayanıyor 25 ine. Artık kendini yamayacak bir koca arayışında tabi. Bir yandan da orospuluklarına devam ediyor, zenginlerin altına yatıyor, mahallenin havalı serserileriyle takılıyor falan. Hele ki bir tane orospu çocuğu var onların içinde, karıyı sikmediği yer kalmamış. Mahallede de sikilmedik delik bırakmamış. Karı buna abayı yakıyor inceden. Fakat lavuk tam bir piç. Yakışıklıda. Aklınca bakire arayışında. Oh ne ala memleket amına koyayım. Sen önüne gelene kay. Ondan sonra bakireyle evlen. Bir tarafta da bizim saf artık o orospudan vazgeçmesi gerektiğini koyuyor kafaya. Ama kolay değil tabi. Bağımlılık yapmış karı bunda… Garibanın şansına çalıştığı iş yerinden kendisi gibi saf mı saf bir kız sevmeye başlıyor bizim oğlanı. Tam ona yakışır, iyi aile terbiyesi almış bir kız. Ama gel gelelim bu bahsettiğim mahallenin kaşarı aradığı kocayı bulamayınca yamıyor kendini bizim safa. Bizim ki de saf olduğu için direk basıyor nikahı, yazık… Gel zaman git zaman geçiyor yıllar. Kaçınılmazı erteleyemezsin. Üç sene evli kalıyorlar. İkide çocukları var ki babalarının kim olduğu tartışılır. Bizim saf erkenden döktü saçları orospunun stresine. Bir yandan aile baskısı, mahalle baskısı falan derken kafayı sıyırıyor tabi. Çok şükür ne kendine, ne de başkasına kıymadı. Şimdi her ay o orospuya nafaka öder. En kötüsü de ne biliyor musun? O bahsettiğim saf kız var ya, işte o kız mahallenin piçi dediğim çocukla evlendi… Yani senin anlayacağın kardeş, kimse hak ettiği gibi yaşamıyor bu hayatta. Beterin beteri var derler ya.” Hüseyin abinin anlattıklarını can kulağıyla dinlerken bir an için o bahsettiği saf çocuğun kendisi olduğunu düşündüm ve içim acıdı. Nedense kanım çok ısınmıştı bu adama. “Doğru söylüyorsun Hüseyin ağabey. Beterin beteri var. Çok takmamak lazım.” Bir müddet sessizlik oldu. Adamın derin sözleri sessizliği bozdu; “Yaşayamam diyor insan çoğu sefer. Ama sike sike yaşıyor işte…” Bir an için adamcağıza gerçekten acımıştım. Anlattığı hikaye gerçekten çok sinir bozucuydu. Ortada gerçekten çok adaletsiz bir durum vardı; "Peki neden böyle oldu abi?" "Ne?" "Bu adam bu kadar iyi niyetliyse, bu kadar delikanlıysa, neden o orospu orospuluğu bırakmadı?" "Cevabın soruda gizli genç, adam iyi niyetli, karı orospu olduğu için. İyiler sıkıcıdır. İyilerin hayatında heyecan yoktur. Kimse sessiz sakin adamları sevmez. Hatta onlardan rahatsız bile olurlar."
·
134 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.