11 Temmuz 2008 de radikal kitapta yayınlanan önsözü serinin güzel bir tanıtımını yapmış. Okuduktan sonra övgülerin büyük bir kısmına katıldım. Kitabı beğendiğimi peşin olarak söylemeliyim.
Kitap 
Koci Suzuki’nin 
Halka , 
Sarmal , 
Düğüm , 
Doğum Günü dörtlüsünün ilk kitabı. Aslında dört kitaplık uzun bir hikayenin başı. Tek başına değerlendirmek sağlıklı olmaz diye düşünüyorum. İhtaki Yayınları Karanlık Kütüphane de devamını basmadı henüz. (Eylül 22) Devamı basılmalı. Yoksa bu kitap tek başına anlamsız kalır. (Tıpkı İş Bankası Kültür Yayınlarının Modern Klasikler Dizisindeki ABD üçlemesi gibi. İlk iki kitabı çevirdiler üçüncü dizide yok.)
İlk 90 sayfa nispeten sakin. Aşırı meraklı ve dişli gazetecimiz Asakava tesadüfen aldığı kokuyu takip ederek sansasyonel bir haber yakalıyor. Yeni kaybettiği yeğeni ile benzer şekilde ve aynı tarih ve saatte ölen başka bir gencin arasındaki bağlantıyı araştırırken kendini de kabusun içinde buluyor. Buradan itibaren kitap hikaye akıyor resmen.
“ Tek başına olmak, her ne şekilde olursa olsun insanın içinde bir korkunun yükselmesine neden olur.” düşüncesiyle bu konularda bilgili, Tıp fakültesini bitirip felsefe konusunda uzman ayrıca çelik gibi sinirleri olan Ryuci ile birlikte laneti çözmeye çalışıyorlar.
“ Bu görüntüleri izleyen kişilerin kaderi, bir hafta sonra bu saatte ölmektir.”
Çeşitli açmazlar ve felsefi diyaloglar hep Ryuci ile giriyor metne. Mübarek Van Helsing. Beraber çözmeye çalışıyorlar dediysem Ryuci çözüyor, Asakava da etrafta dolaşıyor, stres yapıyor, ayak bağı oluyor, birde hikayeyi aktarıyor.
Tetsuzo Miura Müzesi kısmı özel yetenekleri olan insanların arşivleri ilginç fikirdi ve ana bomba Sadako Yamamura etkileyiciydi. Filmlerde başrol Sada. TV’ den çıkıyor, meşhur sahneyi hatırlamayan yoktur. Kitapta böyle şeyler yok, hatta bir yerde Asakava acaba kendi kendini mi kandırıyor diye düşünmeden edemiyor insan. Ancak sonda böyle olmadığı ortaya çıkıyor. Kitap filmden bir hayli farklı, önsözün sonunda da yazdığı gibi Sada burada sadece bir karakter.
“Kendini sil! Böylelikle korkudan kaçabilirsin. Toprağa gömül, doğa ile bütünleş!”
“ bizim geleceğimiz de kesin olan hiçbir şey yok. Gelecek bizi bekleyen hali hazırda sonu gelmez bir belirsizlik. Buna rağmen yaşamaya devam ediyoruz. Belirsizlik var diye, yaşam eylemlerimizi bir kenara içemeyiz. Bu bir olasılık meselesi.“
Son diyeceğim ama bu son aslında bir başlangıç olduğu için kitabın dolayısı ile hikayenin bir sonu yok. O açıdan özellikle sarmal, düğüm, doğum günü kitaplarının da basılarak karanlık kitapla eklenmesi ve dörtlünün tamamlanması gerekmekte.
Lanetin ortaya çıkış hikayesini ise abartılı buldum. Ama yazarın çiçek hastalığı mikrobundan faydalanması ilginçti…
·
196 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.