Huu hu millet ben geldim. "Neredeydin?" diye soracak olursanız Akasya apartmanındaydım. Kahve içerek apartman sakinlerine misafir oldum. Detayları şimdi anlatacağım. Yorumuma böyle giriş yapınca kendimi dedikoducu gibi hissettim. Oysa hiç sevmem ama bizim Sedef çok sever. Hem de öyle bir sever ki dedikodu malzemesi toplamak için devamlı herkesi gözetler. Gözü en çok karşı komşusu Zeliha'nın üzerindedir. Ona devamlı kadınlık dersi verir. Sedef kadınlık dersi verdikçe çok kızıyorum. Nedense o beni hiç duymuyor. Ah varsa yoksa kendisini övme peşinde... Canım Zeliha... O da kendi halinde evliliğini ayakta tutmaya çalışan bir kadın. Son zamanlarda da biraz gelgitli... Ama Asya öyle mi? Damarlarında gezen kan o kadar kuvvetli ki yere her adımını bastığında titretiyor. Şimdi "Asya kim?" diyeceksiniz. Ahh onu söyleyemem. Apartmanda ikamet eden her kişiyi anlatırsam bizim kızdan (Sedef) ne farkım kalır yahu. Ama anlatmam gereken bir şey var. Şşş aramızda kalmalı. Zeliha'nın kocası eve çiçekle gelmiş. Bir çiçekle beraber evliliklerinde bazı değişikler olmuş. Bu sefer kitabı farklı bir şekilde anlatmak istedim. Çünkü gerçekten o apartmanın kapısından içeriye adım attığımı hissettim. Bir çiçekle beraber neler oldu? Ah bilseniz... Aslında çiçek sadece tetikleyici unsurdu. Zeliha'nın çocukluktan beri içinde bastırdığı duyguları ortaya çıktı. Böyle olunca da içindeki fırtınayı durduramadı. Can yaktı. Canı yandı... Bazen farkına bile varmadı. Hesaplaşması sadece kendi varlığıyla mıydı yoksa diğer insanlarla mıydı? Bir türlü anlayamadı. Anlayamadıkça ruhunu zehirli bir sarmaşık sardı. Yazarımız ise okurken zihnimle oynamayı başardı. Herkesin içinde bir öteki olduğunu boşuna ima etmediğini net bir şekilde anlamamı sağladı. Bastırılmış duyguların bedeni nasıl etkilediğini anlatma üslubuna hayran kaldım. Karakter psikolojilerini okuyucuya ustaca yansıtmıştı. Bir de canım gül reçeli istedi. Ne alaka demeyin. Siz de bilinçle bilinçaltının arasındaki ince çizgide dans eden bu romanı mutlaka okuyun.

Sırnaşık SarmaşıkIşın Gülmez · Dağhan Külegeç Yayınları · 031 okunma

·

197 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.