Gönderi
Kitap, II. Abdülhamid’in padişah olduğu dönemde geçiyor. Dolayısıyla o dönemin izlerini görüyoruz ancak konu ve fikir bakımından “gelecek” romanı diyebiliriz.
Baş kahramanımız Fransa’da tıp eğitimi almış olan Mansur Bey, yüksek milli duygularla İstanbul’a gelir ve devlete hizmet etmeye başlar. Ülkeye adım atar atmaz düş kırıklığına uğrar. İnsanların, özellikle de yüksek mevkiide bulunan insanların cehalet, yolsuzluk ve düzensizlik içinde olduklarını görür. Mansur Bey, bu düzeni değiştiremese de içinde bulunmamayı seçerek kendi yolunu çizer. Kendisine tam aradığı gibi bir yoldaş da bulmuştur üstelik. Zehra Hanım ile birbirlerine derin bir muhabbet duysalar da birbirlerine kavuşmaları çok kolay olmayacaktır.
Mansur Bey’in üzerinde yazarın yansımalarını görüyoruz. Kendi fikir ve görüşlerini baş kahraman üzerinden okuyucuya anlatmış.
“Turfanda mı? Yoksa Turfa mı?” çok uzun zamandır kitaplığımda öylece duruyordu. Daha erken okumadığım için pişmanım. Siz de pişman olmak istemezseniz diye söylüyorum, bir an önce okuyun bence. Çok severek okudum.
·
87 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.