Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Haçlı seferleri doğu hristiyanlık âlemini müslümanlardan kurtarmak için canlandırılmıştı. Sona erdiklerinde doğu hristiyanlık âlemi tümüyle müslüman hâkimiyeti altında bulunmaktaydı. Papa Urbanus, Clermont'da büyük vaazını verirken Türkler Boğaziçi'ni tehdit etmek üzereydiler. Papa Pius II. sonuncu haçlı seferini vaazederken Türkler Tuna'yı geçmekteydiler. Rodos 1523'de düştü ve mısır ve ceneviz savaşlarıyla tahrip olunup nihayet Venedik tarafından ilhak edilmiş olan Kıbrıs 1570'de Türklerin eline geçti. Böylelikle haçlı seferi hareketinin son meyveleri de yitip gitti. Batılı istilacılara kalan, Venedik'in zar zor elinde tuttuğu bir avuç yunan adasından ibaret kaldı. Türk ilerleyişi hristiyan âleminin müşterek gayretleriyle değil, doğrudan doğruya tehdit altında olanların, yani Venedik ve Habsburglar devletinin aldıkları tedbirlerle durdurulurken, kutsal savaşın bir zamanki bayraktarı Fransa israrla inançsızları destekliyordu. Osmanlı devleti, sahip olduğu büyük topraklar üstünde işe yarar bir idareyi ayakta tutamadığı için inkiraza başlamış ve nihayet komşularının ihtiraslarına karşı koyamayacak ve hristiyan tebasının, bağımsızlıklarını ortadan kaldırmak için haçlıların öylesine büyük çaba harcadıkları şu doğu kiliselerinin korumuş olduğu milliyetçilik faaliyetlerini bastıramayacak duruma düşmüştür.
Sayfa 396 - TÜRK TARİH KURUMU III. CİLTKitabı okudu
·
139 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.