Gençlere Bakışı
Serdengeçti dergisi gençlere büyük önem vermektedir. Türkiye’nin ‘büyük adam’ ihtiyacı olduğu vurgulanarak, gençlerin bu millete büyük işler başarmak vazifesiyle yükümlü olduğuna dikkat çekilmektedir. Ne varsa geçlikte olduğu, bütün ümidin gençliğe bağlandığının ana tema olarak dile getirildiği yazılarda, yarının büyük ve mamur Türkiye’sinin çürümüş, yıpranmış, yalama olmuş, iradesiz, idaresiz, iktidarsız iktidar düşkünlerinin değil, genç sinelerin, aşınmamış vicdanların, harama uzanmamış ellerin, dik başların diye ifade edilen gençlerin omuzlarında yükseleceği belirtilmektedir. Dergide, gençlerin özellikle de okumak isteyen gençlerin sorunlarına kararlılıkla yer verilmiştir. Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde bir kişi için binlerce lira harcanarak gereksiz bölümler açılırken, Anadolu’dan kopup gelen gençlerin parasızlık içinde binbir güçlükle okumak için çatısı dahi olmayan evlerde kaldıkları anlatılarak, bu gençlere sahip çıkılması istenmektedir. Ayrıca yine Anadolu’dan İstanbul ve Ankara’ya okumak için gelen gençlerin barınma ve kalacak yer sıkıntısı çektikleri, halkın bu duruma duyarsız kaldığı, bu öğrencilere burs sağlanması, yurtlar açılarak kalacak yer temin edilmesi gerektiği ifade edilmektedir (Serdengeçti: S.26, s.10). “Geçen pazar Ankara sabahın erken saatlerinden itibaren adeta ayaklanmıştı. Ne o, neler oluyoruz dedim: Millî maç var dediler. Ben de Kıbrıs hakkında bir miting falan var sanıyordum. Ne gezer… Birçok vilayetlerden, bilhassa İstanbul ve İzmir’den bu maçı seyretmek için binlerce adam gelmiş taksilerle. Aman yarabbi… Sonradan haber aldım ki stadyumda 50000’den fazla adam varmış. Bu sıfırları koyarken adeta elim titriyor. Nasıl sıfıra müncer olduğumuzu görüyor gibiyim. Yok, gençlikte başka bir şey yok. Gençliğe futbol topundan başka bir şey gösterilmemiş. Bütün heyecanlarımız bir topun arkasından sürükleniyor, bir ağa takılıp kalıyor. Bu top İstanbul surlarını yıkan, Bizansı deviren Fatih’in topu değildir. Bu topun içi hava doludur. Fatih’in topunun içi ateş, iman, irade dolu idi. İki devir arasında bundan daha güzel mukayese olur mu? Öyle sanıyorum ki gençlerimiz, futbolcuların hayatını, koca Fatih’in hayatından daha iyi bilirler. İmkanı yok, şu futbol topunun topladığı kalabalığı başka bir şey hiçbir mesele toplayamaz. Devrimiz millî davalar devri değil, millî maç devri (Serdengeçti: S.26, s.14).
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.