Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bir zaman zarfı içinde "Doğu'nun kayıp silüetleri" adlı belgesel izlemiştim. Moğolistan bozkırların da geyik çobanlığı yapan; Duha Türklerinin hayatının anlatıldığı bir bölüm vardı. Yazları bozkırlar da hayvanlarını otlatan, kışları çocuklarının eğitim durumu ve hava şartları dolayısı ile kasabada yaşayan aileler vardı. O ailelerden birinde; anne çocuğunu okula göndermek istemiyor, baba ise okula gitmesini istiyordu. Annenin göndermek istememe sebebi ise, çocuğun her gece, hiç şaşmadan kabuslar görmesi, gerçeğe yakın rüyalar görmesi ve sürekli sayıklayıp korkular içinde uyanması.Ve bu durumu çözüme kavuşturmak için bir şamana gitmeye karar verirler. Gittiklerin de ise şaman çocuğun içindeki diğer beni çıkarmaya yönelik ritüeller uygular. Nitekim inançları doğrultusunda çocuğun içindeki diğer benlik çıkarılır. Bu anektodu paylaştım, çünkü kitabı okuyanlar görecek ki, kitabın ana karakteri çocuk her gün rüyaların da binlerce yıl önceki insan atalarının bulunduğu dönemi görüyor. Bir rüyadan fazlası, gerçekten hiç bir farkı yok. Hatta direk kendi benini görüyor. Olaylara müdahale edemiyor ama bir film şeridi gibi rüyalarında aralıksız görüyor o dönemleri. Mesela hayatı boyunca hiç normal bir kaplan görmemiş, nasıl bir şey olduğunu bilmiyor, ama rüyasında Kılıç Dişli Kaplan görüyor. Çoğul Kişilik Bozukluğu rahatsızlığı diye geçiyor bu. Jack London o dönemler gündem de olan, kendisinin de sıkı bir takipçisi olduğu evrim teorisi üzerine kaleme almış bu eseri. Daha önce okuduğum Beyaz diş, Vahşetin çağrısı ve bu eser birleştiğin de bir çok taş yerine oturuyor. Jack London'un ne kadar etkilendiğini görüyoruz. Beyaz di ve vahşetin çağrısında bir kurt üzerinden gördüğümüzü burada direk insan üzerinden görüyoruz. Ama ilginç olan ve yazarın hayal gücünün ne kadar güçlü olduğunu gösteren bir şey var ki, kitapta geçen bir çok şey, mesela o dönem insanlarının nasıl giyindiği, ne yediği, nasıl anlaştığı, aletleri nasıl kullandığı ve böyle böyle bir çok olayın Jack London bu eseri kaleme alırken bilinmemesi. Yani London'un hayal gücünden tarif ettiği bir çok olayın gerçekte de öyle olduğu; eser kaleme alındıktan çok sonra yapılan kazılar sonucun da ortaya çıkarıldı. Fosiller, iskeletler vs. vs. Bir çok şeyi bilimsel dayanak üzere kaleme alırken, bazı boşlukları hayal gücü ile kapatmış. Hayal gücü ile kapattığı boşlukların gerçekten de öyle olması ilgimi çekti. Kitabın edebi yönü ile ilgili bir sıkıntı yok. Gayet akıcı, çevirisi de harika. İç güdülerimizin bizi nasıl yönlendirdiği ve nasıl ortaya çıktığı, neden korkarız, neden kıskanırız gibi duyguların dayanağı gibi meseler de edebi şekilde anlatılmış. Ben bu eserden önce,
İnsan İçgüdüsü
İnsan İçgüdüsü
ve
Tanrının Öyküsü
Tanrının Öyküsü
adlı iki kitabı okumanızı tavsiye etmek istiyorum. Bu, eseri daha donanımlı bir şekilde ele almanıza ve daha fazla anlamlı gelmesine sebeb olacaktır. Herkese iyi okumalar...
Adem'den Önce
Adem'den ÖnceJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201918,6bin okunma
·
232 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.