Münzevi bir aşk!"Izdırabın duruyor önümde satır satır hem de el yazınla...Dokunuşlarını bana taşıyan o kağıdı, o mürekkebi nasıl seviyorum.."
12.yy'da yaşamış Fransız Filozof/Şair Abélard ve zamanına göre çok ileride, kültürlü, zeki bir kız olan Héloise'nin birbirine yazmış olduğu şiirsel romantizm kokulu mektuplardan oluşuyor eser.
Kitabın içeriğinden çok bahsetmek istemiyorum. Zaten sayfa sayısı kısa olup hikayesi kitabın sonunda mevcut. Sayfaca kısa dedik ama o yüreğe işlenen satırlar, ruhu doyuran muazzam anlatım bir kaç kitaba eşdeğer!
Abélard’ın mektuplarında Héloïse’nin duygusallığından öte, aşkın acıya dönüşmesinden dolayı bir katılık söz konusu. Bir bakıma unutma çabası, gönülsüzce olsa da cümlelere sızıyor. Héloïse, Abélard’ın aklını okumaya ve yüreğini açmaya uğraşırken beyhude bir çaba içinde mi? diye sormadan edemiyoruz.
Héloïse için aşkını kurtarmakla ruhunu özgür bırakmak arasında hiçbir fark yok. Bu nedenle umut istemiyor sadece Abélard’la ilişkisinin devamını istiyor. Yazarımız Duncan, oyunu şiirsel bir destan gibi kurgulayarak iyi bir analiz yapmıştır. Her ikisinin sözlerini birbirine salt övgü ya da bitmek tükenmek bilmez aşkın betimlemesinden çok, samimi irdelemelerle yapıyor. Yazar, onların birer düşünür oluşunu da gayet yerinde ifade ve hitaplarla belirginleştiriyor.
Héloise'nin ilk mektubunu okumaya başladığım gibi öpüp koklamaya yeltendim kitabı.Çünkü olağanüstü bir şiirsellik,
son derece vurucu, didaktik ve duygu yüklüydü.. Şu sıralar olduğum gibi :))
Bu anlamlı eseri bana hediye eden pek kıymetli, şiir gibi nahif yüreği olan güzel insana teşekkür ederim..
Cânım, kalbine mevsimler eğilsin..
Héloise'den Abelard'a,
"içimden hiç gelmiyor ama,
sen istersen,
mektubumu şöyle de bitirebilirim:
sonsuza kadar elveda..." diyerek son veriyorum yorumlamama.. Mutlaka kütüphanenizde olmalı :)