Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

352 syf.
·
Puan vermedi
·
93 günde okudu
ÇİFTDÜŞÜN
Öncelilkle bu tüm kitabın eleştirisi değil yalnızca "çiftdüşün" kavramı üzerine yazılan ufak bir yazıdır. ...................................................................................................................................................................spoiler ................................................................................................................................................................... "Winston kollarını yana indirerek havayı yeniden içine çekti. Aklı çiftdüşünün dolambaçlı düşünce dünyasına kayıp gitmişti. Hem bilmek hem de bilmemek, bir yandan ustaca uydurulmuş yalanalar söylerken bir yandan tüm gerçeklerin ayrıdında olmak, çeliştiklerini bilerek ve her ikisine de inanarak birbirini çürüten iki görüşü aynı anda savunmak; mantığa karşı mantığı kullanmak, ahlaka sahip çıktığını söylerken ahlakı yadsımak, hem demokrasinin olanaksızlığına hem de Parti´nin demokrasinin koruyucusu olduğuna inanmak; unutulması gerekeni unutmak, gerekli olur olmaz yeniden anımsamak, sonra birden yeniden unutuvermek: en önemlisi de, aynı işlemi işlemin kendisine de uygulamak. İşin asıl inceliği de buradaydı: bilinçli bir biçimde bilinçsizliği özendirmek, sonra da, bir kez daha, az önce uygulamış olduğunuz uykuya yatırılmanın ayrıdında olmamak. "Çiftdüşün" dünyasını anlayabilmek bile çiftdüşünü kullanmayı gerektiriyordu." Paragraf özümsenmesi belki de ikinci okumayı gerektiren ancak çiftdüşün kavramını anlayabilmemiz için gerekli uzunluktaki bu cümlelerle başlıyor. Parti şimdi, gelecek ve geçmişi ellerinde tutuyor kitapta anlatıldığı gibi. Ama tüm bunları ellerinde tutması için ihtiyacı olan şey sadece güç değil, aynı zamanda şimdide yaşayan insanları geçmişin şimdi olduğuna inandırabilmeli. İşte çiftdüşün burada kendini gösteriyor. Yalnızca bilinmesi gerekeni bilmesi gereken insanların, önce bilinmemesi gerekeni de bilmesi gereklidir. Ancak bunları bildiklerinde gerçek geçmişin de farkında olurlar. Geçmişi şimdi yapmak içinse olması gereken bu değildir. Bu yüzden halk çiftdüşünmeli bildiklerini gerektiği sürece bilmeyi kendilerine kabul ettirmelidir. Bu cümleler de ne demek istediğimi kitaptan birkaç alıntıyla desteklemem gerekirse şu cümleleri kullanırım:"Parti, Okyasnusya'nın Avrasya'yla hiçbir zaman bağlaşmaya girmediğini söylüyordu.Ama o Winston Smith olarak, Okyanusya'nın daha dört yıl önce Avrasya'yla bağlaşma içinde olduğunu biliyordu." Winston bunları bilmesine rağmen bilmemeliydi, ve dahası bunları bilmediğini bunları bilse dahi kendine kabullendirmeliydi. Çiftdüşün kavramının benim için bu kadar ilgi çekici olmasının sebebi ise bu kitabın basım yılı. Çünkü çiftdüşün kavramının bir benzeri günümüzde İngilizce söylemiyle hepimizin dilinde:"Gashlighting".Yazarın 8 Haziran 1949 tarihinde basıma verilen bu kitabı gashlighting kavramının sahada olmadığı bir dönemde bu kavramı tanımlıyor,basit bir manipülasyon oyununun tarihi,geçmişi kolayca silebileceğini gösteriyor.1984 de hayatlarını korumak için çiftdüşün ile kendine manipüle eden halk ile 2022 de sosyal statülerini ve elindekileri kaybetmek istemeyenlerin yaptığı gashlaghting birbirinde pek de farklı değil sanki? Bundan yaklaşık 40-50 yıl önce yazılmış bir kabusun anlatıldığı ütopik bilimkurgu dünyasının izlerini günümüzde yaşıyoruz. Peki, kaçımız görebiliyoruz?
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,5bin okunma
·
60 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.