Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

''… … tanrılarının varlığına bizi ikna etmek isteyenler, bize, sonuçların gerçek nedenini göremediğimiz için, evrensel nedeni kabul etmemizin şart olduğunu söylemeye yüzsüzce cesaret ediyorlar. Bu kadar aptalca bir akıl yürütme olabilir mi? Bir saçmalığı kabul etmek sanki kendi cehaletinin farkına varmaktan daha iyiymiş gibi; sanki bu saçmalığın kabulü onun varlığının bir kanıtı olurmuş gibi… aklı başında insanlarsak bu sakıncalara çarparız, ama eğer kendimizden geçersek parçalanırız: Hayal ürünleri daima coşturur. … Tanrı, nasıl ki ihtiyat bakımından bizi geride bırakıyorsa, bilgelik bakımından da bize üstün olmalıdır… Tanrı irade değiştireceğini önceden biliyorsa, her şeyi yapabildiğine göre, her zaman yorucu olan ve her zaman zayıflık kanıtı olan bu dönüşümün hiç gerekli olmayacağı şekilde koşulları niçin düzenlemedi? Eğer bunu bilmiyorsa, ne yapması gerektiğini öngöremeyen bir Tanrı, Tanrı mıdır? Eğer öngörüyorsa ve yanılmıyorsa, kendisine dair fikrinin doğruluğuna inanmak gerektiğinden, iradesinden bağımsız olarak, şu ya da bu şekilde davranacağı demek ki kararlaştırılmıştır: O hâlde, onun iradesinin izlediği bu yasa nedir? Nerededir? Gücünü nereden almaktadır? Eğer sizin Tanrı’nız özgür değilse, ona hâkim olan yasaların sonucuna göre hareket etmek zorundaysa, o zaman bu yazgıya, talihe benzer bir güçtür ve dilekler ona asla ulaşamaz, dualar asla onu gevşetmez, sunular hiç yatıştıramaz… … sizin Tanrı’nız, mutlulukları için gereken şeyleri insanlardan gizlemişse, demek ki onun projesi insanları mutlu kılmak değildir; demek ki onları sevmemektedir, bu durumda ne adildir, ne de iyi… …''
Fol Kitap
·
306 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.