Profesörlerimiz; üniversite zindanının gardiyanları hâlini almış, görevleri; bireyin yeteneğini göz ardı ederek, her çeşit zekâyı aynı tavda döverek programlara göre şekil vermek olmuştur. Onlar girişkenliğin katilidirler; eleştirel düşünceyi, serbest sorgulama gücünü, becerilerin kişisel uyanışını, resmi gerçeklerden, hazır düşüncelerden yapılma bir yığın altında ezmektedirler. ... Böyle bir eğitim sisteminden ortaya ancak yetersiz ve iki yüzlü insanlar çıkıyor.