Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Şüphesiz namaz kulun zimmetinde bir borç olmaktan çok daha fazlasıdır. Maşuka aşk ve muhabbeti ilan etmektir namaz. Şekil şartları namazın cesedi, huşu ve huzur-u kalp ise ruhudur. Şuhuttan uzak, kalple değil, sadece kalıpla kılınan namaz ile farz yerine getirilmiş olsa da vuslat başka bir vakte kalmıştır. Zira huzursuz namazın encamı yoktur. Şuurla kılınan namaz insana kötülüklerden el etek çektirir. Cümle günahlardan onu uzaklaştırır. Rabbinin sevgi, güven ve rızasına ulaştırır. Sevdiği kulunun Allah işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olur. Her ne isterse verir. Onu her türlü tehlikeden korur. Rabbi tarafından sevilen ve himaye edilen bu kuldan daha mutlusu, daha zengini var mıdır? O halde fukara; malı, mülkü, serveti, makamı, rütbesi, unvanı olmayan değil, aşkı, muhabbeti, kıyamı, rükûsu, secdesi, teşehhüdü bulunmayandır. Namazla huzura eren, şuurla dirilişi yaşayan bu kulların elinden, dilinden, gözünden, kulağından kimseye zarar gelmez, gelmemelidir. Hem namaz kılıp hem zulmedenler, hem kıyama durup hem günah irtikâp edenler, hem secdeye varıp hem hiç çekinmeden kul hakkı çiğneyenler namazın ruhunu incitmekte, huzurunda oldukları Rablerini üzmektedirler. Salat o ibadettir ki cana can olsun. Kulu maddeden manaya, kesafetten letafete yükseltsin. İrfan ile âdemiyete eriştirsin. Niyâzî Mısrî Hazretleri ne güzel söyler: "Savm u salât u hac ile Sanma biter zâhid işin İnsan-ı kâmil olmaya Lâzım olan irfan imiş'
Sayfa 273
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.