Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İlk Mesihler
Sümer ve Akad'ınkiler de dahil olmak üzere, Doğulu hükümdarlar çağdaş tarihçiler tarafından despot zorbaların çarpıcı örnekleri olarak gösterilirler: zalim, baskıcı ve acımasızdırlar. Sümerli şairler hükümdarlarını hiç de böyle görmezler; onlara göre, kralın bütün eylemlerinin-savaşa önderlik etmek, tapınaklar dikmek, kültleri yaşatmak, kanalları onartmak, anayollar yaptırmak ve onartmak, yasalar çıkarmak hepsinin tek yüce amacı vardır: halkı mutlu, zengin ve güvenli kılmak. Şu tema, ilahilerin sürekli yinelenen motifidir: kral tahıl ambarlarını dolduran çiftçi, ahır ve ağılları bereketlendiren çobandır; ülkenin yüksek koruyucu duvarıdır, halk onu babası olarak görür ve onun tatlı gölgesinde güven içinde yaşar. Kısacası, şairin en sık yinelenen cümlesini alırsak, "o halkın soyunu tatlılaştırır." Bu onun tek dürtüsü değildi kuşkusuz, hükümdarın cesur, bilge, dindar ve iyiliksever eylemleri için esin kaynağı olan en azından bir tane daha önemli nedeni vardı: takıntılı ve hırslı bir biçimde ad ve ün kazanma dürtüsü. Kralını övme ve onun başarılarını kutlamakla derinden ilgili olan şairler bütün ilahileri boyunca, onun kudretli eylemleri ve eşsiz başarılarının sonucu olarak "tatlı" ve "soylu" adının çok uzak günlerde de bütün ülkelerde, özellikle de edubba'nın "yazmanlar"ı, yani, kendileri gibi şairler ve yazarlar tarafından, onurlandırılacağını ve yüceltileceğini yinelemekten usanmazlar.
Sayfa 338Kitabı okudu
·
115 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.