Herzog / Saul Bellow ”Aklını kaçırdıysam bana göre hava hoş.” cümlesiyle başlıyor Herzog. Bu ruh hali de roman boyunca kendini hissettiriyor. Hayatın hemen her alanında başarısızlığa uğramış bir yazar, akademisyen, eş ve babadır Herzog. Bir çıkış yolu bulmak için kimseye göndermeyeceği mektuplar yazar. Yalnızlığı insanın içini sızlatacak cinsten. Nerede hata yaptı ilk diye çok düşündüm roman boyunca. Belki kendisini anlayan bir evlilik yaşasaydı durumu bu kadar bunalımlı olmazdı. Çünkü tek yanlış yıkıma uğratmazmış ya birini. Herzog da evliliğine tutunabilseydi belki bu kadar gelgitler yaşamazdı hem iç hem dış dünyasında. Yaptıklarına anlam veremediğim çoğu sayfaya rağmen Herzog ben de buruk bir etki bıraktı. Üzüldüm ona. Arka kapakta da yazdığı gibi Anna Karenina ve Madam Bovary’yi anlayan, aldatan kadın profilinin altındaki gerçeği görebilen okurlar Herzog’u da anlayacaklardır. 20. yüzyılın tüm yıkıcılığını sırtlayan bir yazar sanki. Dış dünya iç dünyasını etkilemiş oradan da satırlara dökülmüş duygulu düşünceler. Zor okunan bir eser Herzog. Ancak yine Kafka’nın o müthiş tespiti geliyor aklıma: “Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?” Evet, biz okuduk ve çok sarsıldık belki ancak son sayfayla birlikte kocaman bir iyi ki de döküldü kalplerden Ekim kitabımız Turgenyev’den Duman. 15’inde başlıyoruz Mutlu bir hafta olsun #alıntı Ne tuhaf! Ama bir toplumda, en iyi davranılan, en çok kayırılan ve en zeki olan kesim genellikle en değer bilmez kesim olur. Bir insanın istikrarlı olmasının ilk şartı bu kişinin var olmayı gerçekten arzu etmesidir. Sevgiye bağlı kal. #1nobel1klasik #saulbellow #herzog #iletişimyayınları

HerzogSaul Bellow · İletişim Yayıncılık · 2020153 okunma

·

63 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.