Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Nina Şahin
Şiir hakkında binlerce farklı görüş duyacaksınız. Bazıları buna tamamen kayıtsızdır ve onlar için tamamen anlaşılmaz bir şeydir. Bazı insanlar ise onsuz yaşayamazlar. Şiir, çok somut olmasına, ses ve metin şeklinde var olmasına rağmen, kavranması o kadar kolay değildir, elbette herkesin kendine has bir şiiri vardır mutlaka. Günümüzde tüm dünyada şiire ilginin giderek azaldığı bir gerçektir. Bu olgunun birçok nedeni vardır ve elbette en büyük nedenlerden biri maddiyattır: Fiziksel olarak tüketemediğiniz şeyin artık ilgi çekici olmadığı gerçeğidir. Şiirle geçinemezsiniz, giyinemezsiniz, ısınamazsınız, serinleyemezsiniz, tek kelimeyle rahatlık konfor yaratamazsınız, tam tersine: Şiir sizi sürekli olarak yarattığınız rahatlık alanlarından çıkarmaya ve dünyadaki kendi trajik amacınızı gerçekleştirmeye geri getirmeye çalışır. Tahmin edersiniz ki bu çok zor ve hoş olmayan bir süreçtir çünkü aslında, şiir manevi boşlukta kendimizle konuşma anlamına gelir. Ne yazık ki şiire ilgi duyulmayan bir topluluk için bunlar oldukça gülünç görünebilir. Öte yandan, insanın egoist özlemlerini yoğunlaştıran ve böylece her birimizi öyle bir yalnızlığa kilitleyen bu tüketimci tutumlardı ki, herhangi bir sesli mesaj bu trajediyi iletmekten acizdi ve şiir yeni biçimler ve araçlar bulma ihtiyacıyla karşı karşıya kaldı, tamamen farklı bir ifade dilleri arayışlar, yaratmaya mecbur kıldı. Sonuç olarak, şairin kendisinin toplumdaki amacının anlaşılması kökten değişti. Günümüzde en riskli şiirsel adım Lirik ve Epik şiirler yazmaktır. Çünkü bu yönde o kadar çok şey söylendi ki, sadece Gürcü şiirinde bile öyle şaheserler yazıldı ki, bu yüksekliğe değerli bir şey eklemek gerçekten çok zordur. Dediğimiz gibi, bugün şiirde aşk hakkında yazmak, bu aşkı çağrıştıran kaygan yolda yürümektir ve tüm şairler bu “tehlikeli” boşlukta her yönden ölçülü bir şekilde çok dikkatli hareket etmelidirler.
Sayfa 141Kitabı okudu
··
495 görüntüleme
S. Ali okurunun profil resmi
Elinize sağlık. Esasında neden şiir öldü üzerine de çalışmalar yapılması lazım. Vatandaşın anladığı/algıladığı/istediği/sevdiği şiir ile elitist bakış açısından yansıtıldığı şiir arasında derin uçurum var.....Türkiye'de şiirden kopuşun etkenleri arasında elitist bakışın etkisi var mı? Ben de şiiri severim, lakin 100 milyon yıl geçse bile o duyguyu o hazzı veren şiiri; yoksa kelimelerin peşisıra zoraki birleşmesiyle "bir akım" olarak sunulan şiirleri değil. Ama ikisi de şiirdir. Duygu aktarımıdır. Onlar sadece dönemsel bir arayıştır. Ama bunu şiirin geneline yaydığımızda ise geldiğimiz nokta şiirsiz bir zaman olur. Teşekkürler
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.