Sömürünün tarihini insanın tarihinden yani Habil ve Kabil'den başlayarak günümüze kadar getiren yazar, ilk kavimlerden itibaren insanların ve devletlerin nasıl sömürüldüğünü izaha çalışmış. Saltanattan cumhuriyete, halifelikten demokrasiye kadar farklı yönetim şekillerinin nasıl asıllarından uzaklaştırılarak birer sömürü aracı olarak kullanıldığını açıklamaya çalışmış. Din unsurunun insanlar üzerindeki etkileri kullanılarak nasıl emperyalizmin değirmenine su taşıdığı, gayrimüslim ülkelerin müslüman ülkeler üzerindeki planlı sömürü düzenlerini anlatmış bizlere. Kitabın sonunda ise sömürülen halklara uyanmaları için bir diriliş çağrısında bulunmuş.