Kitabın isminden de anlaşıldığı gibi Necip fazıl'ın İstanbul'a olan özlem'i hasreti İstanbul'a karşı yapılan tüm haksızlık ve incitilen ruhuna karşı eleştirel yazılarından oluşan bir eser. Mehmed Kısakürek babasının sayfa aralarında duran İstanbul'a dair şiir gibi yazılarını derleyip toplayıp biraraya getirmiş.
Yazar kıymetli bir elmasın sarraftan başkasının elinde mahvoldugu gibi İstanbul'u da bu şekilde nitelendiriyor ve İstanbul üzerinden aslında Türk şehri nasıl olmamalıyı anlatıyor. Bu çarpıklaşmayı ruhunu bulamamış ve ruha nüfuz edememiş üstünkörü madde kopyacılığıyla bir medeniyeti elde etme yanılgısına düşen insanlara yüklüyor.
1942 de Necip Fazıl İstanbul'un bu hali için:
"Allah'ım
Beni evimden dışarıya çıkarma da, az ızdırap çekeyim!"
Bu günleri görse ne derdi acaba diye düşünerek kitabı bitirdim.