Kapitalizmin esas “başarılarından” birisi, çalışmanın patron dışında hiç kimsenin herhangi bir şekilde haz almayı, tatmin olmayı veya eşit olmayı beklememesi gereken iğrenç bir şey olduğuna insanlığı ikna etmiş olmasıdır. İnsanlar inanç sistemlerinde ve beklentilerinde acının, itaatin ve yabancılaşmanın çalışmanın doğasına özgü olduğunu kabul ettiğinde, belki daha yüksek ücretler veya daha kısa çalışma süresi için anlamlı biçimde mücadele edebiliriz; ama tatmin edici veya hakkaniyetli çalışma için mücadele etmeyiz.