… Kendisine muhalif bilim adamları ondan alıntı yapmakta direttiği ve bir dizi rastlantı onu Viyana Üniversitesi'nde felsefe dersi hocası yaptığı için, Boltzmann yaşamının ileri bir devresinde kendini Schopenhauer okumak zorunda hissedecekti. Okuduğu şeyler karşısında öyle dehşete düşecekti ki, hiddetinden herhalde sakalı gibi, sayfalar da zangır zangır titreyecekti:
Schopenhauer'in [kendi] diliyle ifade etmek gerekirse, sonuç tam bir aptallık, budalalık, inatçı bir kalınkafalılık, anlamsızlık, bönlük, ahmaklık, karmakarışık bir saçmalık ve korkunç bir geri zekâlılıktır. Bu dinamit patlamasının yeterli olacağını umarım.