Boltzmann'ın, Mach'ın selefi Brentano'ya yazdığı mektuplarda felsefi bir rahatsızlık hissedilir. 1905'te, Schopenhauer'i yerin dibine batıran dersinde, entelektüel açıdan ne üreteceğini bilmeden bir şey üretmenin güçlüğünden söz etmiş ve bu durumla ilgili şöyle bir benzetme yapmıştı: "insan migren ağrısı çekerken, içinde çıkaracak hiçbir şey kalmadığını bildiği halde gene de çıkarmak ihtiyacı hisseder. Bunu, yaşamın bir değeri olup olmadığına karar verme çabasıyla kıyaslayabiliriz." Bu cümle, bağrından kopup gelmişti. Eldorado'ya (Kaliforniya, Berkeley) yaptığı seyahat bile, içinde bulunduğu koyu depresyonda, hayatın, hele de kendi hayatının bir değeri olup olmadığına karar vermesini kolaylaştırmamıştı.