Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İnsanın üretkenliğini de, yıkıcılığını da kışkırtan temel dayanak, bolücü özelliğiyle öne çıkan sekulerliktir. Seküler bakış açısıyla din ile dünya ve ruh ile beden birbirinden ayrılmıştır. (Harmankaya, 2020, s. 22). Aynca bu bolünmüşlük hissi, toplumda olup biten gündelik hayata da etki etmiştir. Birey artık, statik dünya görüşünden, dinamık ve dönüşen yaşam kalıplarına geçiş yapmıştır (Cox, 1990, « 17). Önceleri kişinin hayatını tüm boyutlarıyla etkileyen bir özelliğe sahip olan din, farklı boyutlarda varlığını devam ettirmek zorunda kalmıştır. Çünkü içinde bulunduğumuz dünya, değişen ve dönüşen dinamiklere göre varlığını sürdürmektedir. Değişime uğrayan hayatlarımız, dinleri de bu değişime ayak uymaya zorlamıştır. Dolayısıyla bilim ve akıl temelli seküler din anlayışının hâkim kılınmasıyla, dinler de bu dönüşümlerden payına düşeni almıştır (Koç, 2021, s. 1). Ayrıca, toplumsal yaşamda sekülerleşme, dinin diğer yapılar arasındaki farklılaşma sürecine atıfta bulunmaktadır. Önceden dinsel argümanlarla pratiğe dökülen fonksiyonlar, aruk seküler yaşam biçimleri tarafından devralınmıştır. Böylece din, seküler yaşamda anlam ve meşruiyet zeminini kaybetmıştır (Rus, 2006, s. 180).
·
202 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.