Amenta
Söylendiği günden beri Amenta’nınduvarlarında yankılanan bir kehanet…
Ay Düğümü lanetini sona erdirecek bir kitap… Her şeyin sorumlusu acımasız bir kraliçe… Ve biz… Her ne kadar mısır tanrılarının kavgası gibi görünse de bu bizim hikâyemizdi.
Gecenin hâkiminin ve onun parıltısının…
YORUMUM;
Serinin ikinci kitabı olan amenta kesinlikle açık ara insanı rs'den çıkarıyor. Sürükleyici olmasının yanı sıra gizemi ve nolacak şimdi sorusu sürekli kafanızda dönüyor bu nedenle nasıl bitirdiginizi anlamadan kitabın kapağını kapatıyorsunuz.
Ayliz kendi dünyasına dönmüştü. Kimsenin ona inanacağını biliyordu bu yüzden içine kapanık bir hale bürünmüştü. Kimseyle konuşmuyor ve sürekli düşünüyordu. Kimi düşünecek tabi ki Aytun'u düşünüyordu. Ona dönmek için yol arıyordu. O yolun yanında olduğundan habersiz.
Sürekli aradığı yolu bulur ama bu sefer daha farklı şeylerle döner Mısır'a. Aytun'a kavuşur bizim esas kızımız. Ama bela paratoneri gibi çeker bütün kaosu belayı üzerine. Garibim aksiyondan gerilimden bir sn uzak kalamıyor. Başına geleceklerin ardı arkası kesilmeden devam ediyor bu kitapta. İlk kitapta olduğu gibi bu kitapta da yeni bir sır, yeni bir olay, yeni bir kaos karşılıyor beni.
Ayliz'in artık birden fazla derdi vardı. Hangi birine yetişeceğini biz bile şaşırdık esas kızımız ne yapacak.
Aytun olanların intikamını almak istersen yazar bir anda ters köşe yaptı ve Aytun yine kurban oldu. Sevdiğim kötü karakterden bahsetmedim. Kraliçe bu iki aşığın peşini asla bırakmıyor ve hayatı onlara zindan etmek için elinden geleni yapıyor. Mısırın ıssız çöllerinin hakimi Kraliçe mi yoksa Ayliz mi olacak hepsi ve daha fazlası reklamlardan sonra, şaka şaka diğer kitapta belli olacak.
