Uzun süre ara verip geri başladıktan sonra bitirebildiğim, 1894 yılında yazılsa da geçerliliğini yitirmemiş bir eser. Günümüz nihilizmine karşı duran öğretileri yüzyıldan fazla süre önce öngörüp bize seslenmesi bile başlı başına bir tebrik sebebi. Asıl sıkıcı hayatın hedonist bir yaşamın nedeni olduğunu vurgulayan, hayatın sürekli bir gelişim ve eğitim içinde ilerlerken irademizi terbiye edip kendimizi disipline etme yolunda olmamız gerektiğini savunan fazlasıyla verimli olabilecek bir kitap. Geçerliliğini yitirmiş önermeleri de yok değil fakat her zaman bir şeyler alınabilir.
Bunlar olumlu yanlarıydı. Peki olumsuz tarafı yok mu? Olmaz mı tabii var. Mesela insanı insan yapan bence hataları, zaaflarıdır. Bunlara karşı yazarın çok sert duruşu var. Sanki hiç hata yapılmamasını savunan bir felsefe. Ben de hata yapmaktan nefret ederim fakat insan yeri gelir en güzel dersi, öğretiyi hatasından alır. İnsan hayatını bir bütün olarak doğru ve yanlışlarıyla ele alması daha anlamlı olurdu.