Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Birçok okur, Van Gogh'un Arles'da yaptığı mütevazı yatak odasının resmini bilecektir. Yapıtın sanatçı için taşıdığı anlatımsal anlamı bildiğimiz çok az sanat yapıtından biridir bu. Ekim 1888'de Gauguin'e yazdığı mektupta Van Gogh şöyle der: Gene [evimi] süsleme amacıyla... bildiğin beyaz ahşap mobilyasıyla yatak odamı resmettim. Doğrusu, içinde hiçbir şey olmayan o mekânı, Seurat'ya özgü bir yalınlıkla resmetmek çok ama çok eğlendirdi beni: Aynı tonda, ama kabaca sürülmüş boyayla, sade renk, duvarlar soluk menekşe rengi... Bilirsin işte, siyah çerçeveli aynadakinin dışında beyazın olmadığı bu çok farklı tonlarda mutlak bir dinginliği dile getirmek istedim... Kardeşi Theo'ya yazdığı bir mektup, Van Gogh'un amacını doğrular ve daha ayrıntılı olarak açıklar: Gözlerim hâlâ yorgun, ama sonunda yeni bir fikir var aklımda... Bu kez oldukça basit: Yatak odam. Renk her şeyi üstlenmeli, yalınlık yoluyla şeylere daha yüce bir üslup kazandırmalı, genel olarak dinlenme ve uykuyu telkin etmeli... Köşeli mobilyalar da kimsenin bozmadığı dinlenmeyi dile getirmeli... Van Gogh'un dinginliği ve dinlenme halini dışavurur olarak yaşantıladığı, bu kod değişimidir. Yatak odası resmi bu duyguyu aktarıyor mu? Soruyu sorduğum naif deneklerden hiçbiri, resimde bu anlamı keşfetmedi; resme ilişkin açıklamayı ( Van Gogh'un yatak odası) bilmelerine karşın, bağlam ve koddan yoksundular. İletiyi algılamadaki bu başarısızlıktan, sanatçı ya da yapıtı hakkında değil, olsa olsa sanat ile iletişimi eşit görme hakkında olumsuz bir yargıya varılabilir.
Sayfa 161 - YKYKitabı okudu
·
127 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.