“zihinlerimiz duru, doğruya olan aşkımız korkusuzken ... zaman bizi anlayacak kadar olgun değildi! Düşüncelerimiz bundan elli yıl sonrasının düşünceleri olduğu için işimize yaramıyorlardı.” dedi Jude ve kendi zamanına ait olmayan kadın ve adamın evlilik, kilise vb konulara sosyal bir duruşun hikayesi olan Adsız Sansı bir Jude, tam bir dönem kitabı ve aynı zamanda yazarın son romanı. İlk yayınlandığı zaman o kadar acıklı bulunuyor ve eleştiriliyor ki, Thomas Hardy bundan sonraki hayatına şair olarak devam ediyor. Okurken, gerçekten de toplumsal yargılamalar ve Jude’un bireysel hataları arasına sıkışmış hayatların, ne kadar kötü yöne sürüklenebileceğini ya da evrenin bir köşesinde bu kadar kötü insanların varlığını sorguluyorsunuz. Bence romanın başarısı da bir yönde buradan geliyor. Tüm karakterin sahip olduğu özellikleri okuyucuya öyle güzel aktarıyor ki Hardy, içinizde karakterlere karşı birtakım duygular kabarmadan ilerleyemiyorsunuz. Bu acıların benzerini yaşamadan, hissetmeden bu kadar etkileyici yazabilmek kolay olur muydu bilmiyorum; ancak pek çok eleştiri yazısında, yazılanların hem Hardy’nin yetiştiği sosyo-ekonomik sınıfın yansımalarını hem de kendi eşi ile romandaki Sue karakterinin ortak noktaları olduğu üzerine yazılmış notlar olduğunu görüyoruz. Dilerim, Hardy’nin kitapları daha çok dilimize çevrilir ve çokça okunur.

Adsız Sansız Bir JudeThomas Hardy · İletişim Yayınevi · 20141,140 okunma

·

185 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Seda KK