Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

300 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Son yıllar içerisinde keşfetmekten ve okumaktan en çok mutluluk duyduğum insandır Ali Ulvi Özdemir. Bunca sene nasıl da gözümden kaçmış. O kadar çok ortak noktamız ve ilgi alanlarımız var ki. Memleketim, okuduğum bölüm, kariyer basamakları, kitap okuma merakı, yazma arzusu, edebi zevkler... Ama en önemlisi de dünyaya aynı çerçeveden bakıyor olmamız benim için önemli. Bukowski ile tanışmam lisede "Ekmek Arası" kitabı ile olmuştu. O günden bu yana tüm kitaplarını okudum. Ruh halimi en iyi yansıtan cümleler her zaman Bukowski'nin kaleminden çıkanlardı. Benim birkaç akıl hocamdan birisidir Bukowski. Yazarken öykündüğüm, örnek aldığım insandır. Ali hocanın bu kitabı yazma isteği tamamen özel bir ilgiden öte gitmemektedir. Bukowski, Yalçın Küçük, Paul Lafargue, Marx gibi insanları aynı potada eritmek ve düşüncelerinin örtüştüğünü göstermek. Bukowski'yi tanımayanlar onun için ayyaş, kadın düşmanı, seks düşkünü, tembel, bencil, pislik herif ve hatta ukala ve kibirli bir pezevenk diyebilir. Kısmen de haklılardır. Ama Bukowski belki de çağımızın Diyojen'iydi. Onun bilgeliği çamur içindeki bir altın gibiydi. Altın çamura düşse de değerinden bir şey kaybetmez. Bukowski'yi sevmemizin asıl sebebi kendine özgü isyanıydı. Ezilenlerin sesi olması, kapitalist sistemi herhangi bir siyasi ideolojisi olmadan bu kadar güzel eleştirebilen kaç kişi tanıyorsunuz. Bukowski insan olmanın sınırlarını genişletmiştir. Bildiğimiz ama yazmaya cüret edemediğimiz hallerimizi yazmıştır. En sevdiğim alıntısıyla bitirmek istiyorum bu incelemeyi: "Hep kalıplara uymayı reddettim. Geldiğim nokta şu: Diğerlerinden daha mutsuz, bir o kadar da umutsuz; ama kafam hepsinden daha güzel!"
Charles Bukowski'nin Kavgası ve Satır Aralarındaki Solculuğu
Charles Bukowski'nin Kavgası ve Satır Aralarındaki SolculuğuAli Ulvi Özdemir · Alter Yayıncılık · 20093 okunma
·
151 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.