Türkçeye orjinal ismine sadık kalınarak çevrilmiş Julian Barnes eseri.
Kendi kişisel tarihimiz ne kadar güvenilir? Belleğe kaydettiğimiz anılar sandığımız kadar masum mu? Bu soruların cevaplarının peşinde bir roman bir son duygusu. Gençlik yıllarımıza ait anıların hafızamızdaki varoluşu ne zaman bizim aleyhimize döner? Yıllar önce yazdığımız bir mektupta ya da günlüğe tutulmuş satırlar arasında kendimizi tanıyamadığımız o anın şaşkınlığını nasıl anlatabiliriz?
''Anımsama yoluyla hayatı irdelemele'' metoduyla yazılmış bu roman yazarın ustalık eseri olarak görülüyor. Başlarda yavaş bir temposu olan roman, kahraman Tony Webster'in gençlik yıllarından anımsadığı arkadaşlık ortamı üzerine anılarını anlatmasıyla başlıyor. Dünden bugüne kendi düşünceleri içinde anımsamalar yaşarken bir gün ona miras bırakılan bir günce ile bütün bildiğini sandığı gerçekler farklı boyutlarda karşısına çıkıyor. Sonrası iç hesaplaşmalar ve geçmişin acıtan izlerinde sessiz bir yürüyüş.