Sabahları uyandığında ya da gecenin bir vakti Dünya Ajansı'nın haberleri kendisine arkadaşlık etmekte yetersiz kaldığında sıklıkla üzerine gelen özlem dalgaları karşısında şaşkına dönüyordu. Kendini, uyumuş olmaları gereken bu saatte radyo dinleyen bütün yalnız insanları, denizcileri, gece bekçilerini, sakatları düşünmeye zorluyordu ama başkalarının da uyanık olduğunu bilmek kendisini rahatlatmıyordu. Uykusuzluk sanki kendisini, terk edilmiş, unutulmuş ve doyumsuz insanların yaşadığı o gettoya hapsediyordu.