PERŞEMBE YAZILARI - 5 (Sabırla Okuyalım Ke)
Perşembe Yazıları - 5
- Bu hafta Alvarlı Efe Divanı'nı bitirdim. Zannediyorum bu yazıyı tamamladıktan sonra da İsmet Özel'in "İrtica Elden Gidiyor" kitabını da bitiririm. Bir yandan Mehmet Ali Büyükkara Hoca'nın "Çağdaş İslami Akımlar" kitabını bölüm bölüm okuyarak üzerine konuşuyoruz. Bu arada bundan sonraki okumalarımı daha çok hadis üzerine yönelteceğim. Kültürel gelişim kısmını biraz daha kenara koyacağız. Bu dosyayı ilerleyen süreçte yeniden açarız inşallah…
- Daha önce "harita emperyalizmini" duymuş muydunuz? Artık duydunuz devamı sizde, gidin öğrenin :D
• Derslerden Bir Takım Şeyler…
- eş-Şemâilü'l-Muhammediyye okurken "Efendimiz ve yemek duası" meselesine geldik. Şunu fark ettim ki buna kendi özel hayatımda dikkat etmiyorum. Etrafıma baktım aynı hassasiyeti orada da bulamadım. Umarım siz yapıyorsunuzdur. Yapmıyorsanız da ben dikkatinize sunayım. Bir de yemeğe başlarken "besmeleyi" unutmayalım inşallah..
- Ashab-ı kiram Medine'de mevsimsel olarak ilk çıkan meyveyi Efendimiz'e (sallallahu aleyhi ve sellem) getirirlerdi. Efendimiz de dua ederdi ve sonra o meyveyi gördüğü ilk çocuğa verirdi. - Çocuklara dair bir çok rivayet görmüştüm. Bu rivayeti de yeni gördüm. İşte merhamet peygamberi (sallallahu aleyhi ve sellem).. Çocuk sevdirmek önemli. Küçüktük, camiye giderken oynadığımız sokaktan geçen cübbeli şalvarlı amcanın hepimize şeker vermesi aklıma geldi. O amcanın giyinişi, namaza gitmesi benim için büyük bir örneklikti. Bugün daha iyi anlıyorum…
- Toplumumuzun en büyük problemlerinden bir tanesi de alim ve aydını birbirinden ayıramaması. Bu toplum yaşadığı sarsıntılardan sonra kimi takip edeceğini kimlerin sözünü dinleyeceğini şaşırdı. Alim ve aydın karmaşası toplumuzu için büyük felaket. Bu toplumun kodlarını kim belirleyecek kardeşim? İslam'ı hakkıyla bilmeyen insanların Müslümanları yönlendirmesine uzaktan bakınca "ne güzel bir hareketlilik var" olarak değerlendirebilirsiniz. Ancak bu bizi hareketin işin sonunda nereye yöneleceği korkusundan emin kılmaz. Neyse bu mesele ile alakalı gidin biraz Ömer Faruk Dönmez okuyun…
- Bir grup arkadaşla beraber Mehmet Ali Büyükkara Hoca'nın "Çağdaş İslami Akımlar" kitabını okuyoruz. Bu hafta "Tarikat Gelenekçiliği" bölümünü okuduk ve müzakere ettik. Şunu söyleyebilirim; Osmanlı'nın sonunda ve Türkiye'nin geçmiş yıllarında Nakşi-Halidi gelenek çok etkin. Zannediyorum gelecekte de yine aynı şekilde olacak. Bir ara bu konuyu daha geniş bir şekilde konuşuruz. Şimdilik bir başlık olarak burada kalsın. Sadece ufak bir ipucu vereyim "son dönemde İslamcılar arasında etkin olmuş bir adam denince aklınıza kim geliyor?" gidin ve biraz hayatına bakın…
• İsmet Özel - İrtica Elden Gidiyor…
- Herkes döviz kurlarından sözederken, siz insanın ölümsüzlüğünden ve bir gün her davranışı yüzünden hesaba çekileceğinden mi bahsedeceksiniz? Belki çoğu kişiye garip gelecek ama, evet. Günümüz ortamına ters görünüyor diye küçük insanların küçük endişelerine bağlı kalınarak yürümeyi kabul etmek küçük hedefler peşinde olanlara yaraşır. Büyük ve temiz atılımlar büyük ve temiz kalma gayretinde olanların harcı olsa gerek. Hakikate yöneldiği varsayılanlar sanki yollarından emin değillermiş gibi davranırlarsa onları kim izleyecek? - Özellikle İlk bölüm mükemmel değil mi :D
- Siyaset, dünyanın şöyle veya böyle şekil almamasıyla doğrudan ve her yönden bağımlı bir faaliyet alanı. Siyasete bulaşmadığını söyleyen insanlar, bilerek veya bilmeyerek beşeri ve dünyevi iktidara boyun eğdiklerini itiraf etmiş olurlar. Kendi hayat şartlarına yapılan müdahaleye ses çıkarmadıklarını, insan elinden çıkma bir sosyal mekanizmaya teslim olduklarını dile getirirler. - İsmet Abi diyor ki illa kur bir masa yap bu sporu (:D). Şaka bir yana bu paragraf bana Rahmetli Erbakan Hocamızın şu sözünü hatırlattı: "Siyasetle ilgilenmeyen Müslümanları, Müslümanlarla ilgilenmeyen siyasetçiler yönetir." Tabi burada siyasetle ilgilenmekten kastımız sosyal platformlarda "komplo teorileri üretmek" değil. Neyse gideyim de "2023'te ekmek arası bor yicezzz" twiti atayım.. :)
- Müslümanlar, kendi özgün yerlerinin kıymetini bilmek istiyorlar mı? Bu sorular sorulmak zorundadır. Çünkü Müslümanlar, kendi yerlerini şerefle seçtikleri zaman ister istemez kısa vadeli sonuçlardan ve sıkıntısız avantajlardan vazgeçmeyi de göze almış olurlar. - Neyi kaybettiğini hatırla diyelim biz de…
- Türkiye'de büyük hedefler terkedilmiştir. Bu büyük hedefler yerine zerkedilen, ülkenin şu veya bu kapıya yamanması fikridir. Bütün yazılı haberleşme organları, Türkiye'nin kendi ayakları üzerinde durmak yerine, hangi kapıya yaslanırsa kârlı çıkacağının mazeret ve malzemeleriyle dolu. -
• Alvarlı Muhammed Lutfi Efe'den…
- Ehl-i gaflet bilmez zanneder ki yığdığım eşyâ benim
Bilmez o mağlûb-i gaflet bir kuru gavgâ benim
- Lutfi der ki amân ölmezden uyan
Şerî'atı dut bir Allah'a dayan
Îmân İslâm nûr-ı tevhîde boyan
Ol zamân her şeyin mutahhar olur
Yarın Cuma günü ona göre sakın salavat çekmeyin tamam mı?!
Geleneğe devam…
Bu yazıyı okuma sabrı gösterenlerle şöyle bir şey yapalım: 1-1900 arası bir sayı söylesinler ben de onlara o sayının "Riyazussalihin'deki hadisini şerhiyle beraber atayım. 52 haftada 52 hadis şerhi eder. Allah bereket versin… :D
··
1.684 görüntüleme
Peygamberimizin yaptığı belli bir yemek duası yok sanırım farklı farklı lafızlarla geçiyor ama buradakinin nasıl olduğunu merak ettim paylaşma imkanın olursa biz de faydalanmış oluruz. Meyve meselesini de ilk defa duyuyorum.
16
Tirmizi'nin şemail-i Muhammediyye kitabında okuduk. Tirmizi farklı rivayetlerde farklı lafizlarla getiriyor. Genelde bizim Türkiye'de yapılan arapça dualar da onların toplamı gibi.
Bu yazıyı diğerlerine göre daha bir beğendim. Sohbet edermişçesine olmuş. Söz gelimi "yeni kuşak" dinden uzakmş gb sürekli yapılan konuşmalar beni öfkelendiriyor. Sizin gb genç kardeşlerimizin bu alanda okumalar yapıp halka sunuyor olmasını destekliyor ve tebrik ediyorum.
29
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.