Yalnızlık... Yalnızlığın bir dert gibi gelip göğüste oturması azap olması, boğazında düğümlenmesini anlatan bir kitap. Korkak, ürkek, konuşmaya bile cesareti olmayan kendi halinde birisi. Üniversite okumak icin gittiği Viyana'da kimseyi tanımaması üzerine çektiği yalnızlık. Arkadaşlarıyla gecirdiği meçhul zamanlardan sonra aslında onların gerçek arkadaş olmadıģını anlıyor. O küçük kız ; Evet o aşık olduğu 13 yaşındaki kız. Tatlı, sevimli, sempatik, masum bir aşktı bu ama ne yazıkki araya kızıl girdi. Hemde onda yeni bir doktorluk hevesi gelmişken. Kız iyileşirken çocuk bu hastalığa yakalanmıştı. Ve şöyle anlatıyor usta yazar Stefan; "Derken hayat onu çağırdı." Ve Berger ölürken; "...şehir, durup dinlemeksizin gürlerken ölümü yada yaşamı umursamıyordu." diyor. Bence yalnızlık ölüm ile yaşam arasında bisey. İnsanların yalnız kalması muhatabı olmaması cok acı. Bu durumu günümüzle karşılaştırıyorum. Ama günümüzde bu durum olası değil sanki. Sosyal medya, mesajlaşma vb. İnsanlar yalnız olmuyor bu zamanda. Alışılmadık bisey...

KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202229,2bin okunma

··

140 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sibel